| İşte burada. Bir grup küçük adanın olduğu yerde. | Open Subtitles | في هذه المجموعةِ مِنْ الجُزُرِ الصغيرةِ. |
| grup korkuları ve isteri üzerine bir araştırmanın içindesiniz. | Open Subtitles | أنتم تُشاركونُ في دراسة عن خوفِ وهستيريا المجموعةِ |
| Bir dahaki sefere bu grubu topladığımızda silah getirmişler mi diye üstlerini arayacağız. | Open Subtitles | في المرة القادمة التى نَجْمعُ بها هذه المجموعةِ سويّةً،سَيكونُ عِنْدَنا أسلحةِ |
| Benden gruba liderlik yapmam istendi. | Open Subtitles | وطُلِبَ مني قيَاْدَة المجموعةِ. |
| Bu grubun bizim dürüstlüğümüze ihtiyacı olabilir. | Open Subtitles | ربما صنفنا مِنْ السلامةِ الذي تلك حاجاتِ المجموعةِ. |
| Keşke aynı grupta olabilsek diye geçiriyordum içimden. | Open Subtitles | لقد كنت أَتمنّى حقاً أن نكون فى نفس المجموعةِ. |
| Aptal komşu çocukları, bir avcıdan kaçan tavuklar gibi grup halinde evimizin bahçesine dalarlardı. | Open Subtitles | أطفال الحيِّ الأغبياءِ كانوا يرَكضون في المجموعةِ اقتحموا حديقةِ بيتِنا مثل الفراخ المطاردَة مِن قِبل صيّاد |
| Hutulardan bir grup, Tutsiler'e rasgele saldırıp ateş etmeye başlamış. | Open Subtitles | فَجْأة هذه المجموعةِ مِنْ ناسِ الهوتو أطفأْ التَعَثُّر إلى التوتسي والنبتةِ. |
| Şu grup, bardaki bir aile. | Open Subtitles | هذه المجموعةِ الأخرى. فقط هؤلاء المتخلّفين في أسفل في الحانةِ. |
| grup içindeki bu tarz vücut dili hareketleri ilişkileri pekiştirir ve sükûnet sağlar. | Open Subtitles | ضمن المجموعةِ , يُساعدُ هذا النوعِ مِنْ لغةِ الجسمِ لتَعزيز العِلاقاتِ ويُحافظُ على السلامِ. |
| Sex bağımlılığım var.Sam'le bir grup terapisinde tanıştık. | Open Subtitles | إلزامي l'm a الجنسي. ذلك هكذا سام وl إجتمعا، في المجموعةِ. |
| Şu grup Sudan'dan. | Open Subtitles | تلك المجموعةِ مِنْ السودان |
| Yılların eğitmeni, bu küçük grubu hazırlamıştı, ve Siam'ın genç Prensinin Kral olmasını isteyeceklerdi. | Open Subtitles | سَنَواتمِنْتدريبكَانَعِنْدَها إستعدّتْ لهذه المجموعةِ الصَغيرةِ لأميرِسيامالنهاريةالشاب، الآن ملكه، يَدْعوهم. |
| Ooo, bekar anneler. Şu grubu bir kontrol etmek lazım. | Open Subtitles | نعم، "الأمَّهات المنفصلات" يجب أن ألقي نظرة على تلك المجموعةِ. |
| Dominica'nın çok yakınında yaşayan bu ispermeçet balinası grubu karmaşık yaşamlarını araştırmaları için bilim insanlarına nadide bir fırsat sunarlar. | Open Subtitles | هذه المجموعةِ مِنْ حيتان الحيمنِ تعيش قريبة جداً من الدومنيكا , يَعطي العلماءَ فرصة نادرة لدِراسَة حياتِهم المعقّدةِ |
| Yeniyiz, dans ediyoruz Bu gruba katılıyoruz | Open Subtitles | بينما نحن جدّد، كما نَرْقصُ # نحن أَوْشَكْنا أَنْ نَدْخلَ هذه المجموعةِ # |
| Şu gruba bir bakın. | Open Subtitles | أوه،رائع،انظروا إلى هذه المجموعةِ. |
| grubun güvenliğini tehlikeye atan bir üyeye izin veremem, kim olursa olsun. | Open Subtitles | لا يُمكنُنى أَنْ آخذَ أيّ عضو فى هذا الفريقِ يساوم على أمانِ المجموعةِ مهما كان هو |
| Geniş bir kitle tarafından bu grubun "Uzay Kovboyu" olduğum bilinir. | Open Subtitles | أَعترفُ على نحو واسع كراعي بقر فضاءَ هذه المجموعةِ. |
| Charlie, grubun en yaşlısı benim. | Open Subtitles | تشارلي، أَنا الأكبر سناً واحد في المجموعةِ. |
| Sadece valizleri taşıyan adam olduğumu biliyorum ama bana göre bu grupta herkesin önemli bir rolü var. | Open Subtitles | . . لكن مسرحيّتنا كلهاِ جزء مهم في هذه المجموعةِ. |
| Pekala, bu grupta beğeneceğiniz bir şey bulacağınızı biliyorum. | Open Subtitles | حَسَناً، أَعْرفُ بأنّك سَتَجِدُ شيء تَحْبُّ بهذه المجموعةِ. |
| Üç gün önce keşfedilen grupla aynı olup olmadığınız. | Open Subtitles | هَلْ أنتم نفس المجموعةِ التي إكتشفتْ قبل ثلاثة أيام؟ |