| Delege artık Orta Yol'dan çıkmaz. Diğer bakanlarımız tecrübesiz. | Open Subtitles | لن يحصل المحافظون على المنصب كون وزراء الحزب حديثي خبرة |
| Başbakan'ın bürosundan bu sabah İşçi Partisi çıktı öğlen de Orta Yol Partisi oraya giriyor hükümetle görüşmek için. | Open Subtitles | حزب العمل غادر السباق وسيتواجد المحافظون هذا اليوم هل المشروع قابل للتطبيق؟ |
| İkici kanat, sosyal Muhafazakarlar; dini özgürlüklere inanırlar, kürtaja karşıdırlar, okullarda ibadet isterler. | TED | ثانيا، هناك المحافظون والذين آمنوا بالحرية الدينية، وهم مناصرون للحياة، الصلاة في المدارس. |
| Muhafazakarlar sizi rengarenk şeylerle çağıracaktır. | TED | بينما سيصفك المحافظون بأشياء كثيرة ومختلفة. |
| Gerçekten bu tür saçmalıkları, şişman, kelleşen, yüksek orta sınıfın, Muhafazakar Yerel kont züppelerinden bekleyebilirsiniz. | Open Subtitles | حقاًن هذه الحماقات يمكن توقعها من بعض الصلعاء، السمينون المحافظون في المقاطعات الريقية، الحمقى من الطبقة فوق المتوسطة. |
| dedi. muhafazakârlar "Bu saçmalık, gidelim." | TED | بينما يقول المحافظون: " هذا عبث، أنا بريء منه." |
| Jacob Kruse, Özgürlük Partisi'nin sınır dışı etmeyi kolaylaştıracak teklifi hakkında Orta Yol Partisi ve siz ne düşünüyorsunuz? | Open Subtitles | كيف ينظر المحافظون لقوانين الترحيل الجديدة؟ |
| Orta Yol, özel ihtiyaçları olan çocukları da düşünecek ve.. ...onlara ait sınıfların kapatılmasına engel olacak. | Open Subtitles | المحافظون يريدون الابقاء على فصول الاحتياجات الخاصة |
| Jacob Kruse'nin liderliğinde Orta Yol Partisi, bir zamanlar temsil ettiği her şeye ihanet eden bir parti oldu. | Open Subtitles | بقيادة كروس المحافظون تنصلوا لكل مبادئهم |
| Orta Yol Partisi Birgitte Nyborg ve Yeni Demokratlar hakkında olumsuz yayın yapmak için var güçleriyle çalışıyorlar. | Open Subtitles | يحاول المحافظون نشر الدعاية السلبية بخصوص نيبورغ والديموقراطيون الجدد |
| Ama Orta Yol, 10-11 koltuk için istikrarlı gidiyor. | Open Subtitles | ولكن المحافظون ثابتون عند 10 الى 11 مقعد |
| Muhafazakarlar ve İşçi Partisi eşit ortak olacak. | Open Subtitles | المحافظون وحزب العمل شريكان متساويان وكزعيم لحزب العمل |
| Biz Muhafazakarlar olarak insanlara özgürlüklerini ve potansiyellerini ortaya çıkarma fırsatı vermekten tarafız, özellikle de genç nesle. | Open Subtitles | نحن المحافظون نؤمن بأن نعطي الناس الحرية و الفرص من أجل.. من أجل أن يتابعوا طموحاتهم خصوصاً الصغار منهم. |
| Sağcı, sosyal Muhafazakar, liberalist olmayanlar sosyal Muhafazakarlar, genel olarak insanların açgözlü, cinsellikçi ve bencil olabileceğine inanıyor ve düzenlemelere ihtiyacımız var, kısıtlamalara ihtiyacımız var diyorlar. | TED | اليمين -- المحافظون الإجتماعيون، وليس المتحررين -- يعتدُ المحافظون الإجتماعيون عامةً بأنه يمكنُ للناس أن تكون جشعة وجنسية وأنانية، ونحنُ نحتاجُ إلى القانون، ونحتاجُ إلى القيود. |
| Muhafazakarlar sana teklifte bulunmamı istediler. | Open Subtitles | المحافظون يريدون أن يقدَموا لك عرضاً - أنا لست سياسياً |
| Bir nesilden uzun süre iktidar olduktan sonra, Muhafazakarlar yenildi. | Open Subtitles | ...بعد أن كانوا في السلطة لأجيال، فقد خسر المحافظون |
| Kendilerine Çay Partisi de diyebilirler Muhafazakar da diyebilirler. | Open Subtitles | والكراهية المرضية للحكومة الأميركية. باستطاعتهم أن يطلقون على أنفسهم أعضاء حزب الشاي. وبإمكانهم تسمية أنفسهم المحافظون. |
| 2012'den beri, ABD'nin her tarafındaki Muhafazakar devlet parlementoları, Afroamerikalıların oy kullanma hakkını alabilmek için kısıtlayan kimlik seçmen yasaları çıkartıp erken oy şanslarını keserek denemelerde bulundular. | TED | منذ 2012، قام مشرعو القوانين المحافظون من مختلف الولايات بدعم محاولات إضعاف حقوق التصويت للأمركيين الأفارقة. من خلال تمرير قوانين صارمة تخص الهوية الشخصية والحد من فرص التصويت المبكر. |
| Çekirdek kadro muhafazakârlar önemleştiriliyor. | Open Subtitles | المحافظون الأقوياء متراجعون. |
| Eğer muhafazakârlar sonraki seçimi kazanırsa Airey Neave ile emniyette olacaklar. | Open Subtitles | إذا ربح المحافظون الانتخابات القادمة سيعمل في وزارة الأمن مع (إيري نيف). |
| Siz muhafazakârlar Hilary'nin e-postalarında bir şeyler bulmaya çalışıyorsunuz çünkü aleyhinde diyebileceğiniz bir şey yok. | Open Subtitles | -انتم المحافظون تحاولون ايجاد شيء ما في بريد (هيلاري)ِ لاننا ليس لدينا شيء حقيقي لقوله عنها |