Ve böyle bir odada oturup elinizde joystik, kulağınızda kulaklık ile bunun gibi bir robotu okyanus tabanında oradan oraya sürebilirsiniz. | TED | ويمكنك الجلوس في غرفة مثل هذه مع عصا تحكم وسماعات رأس وقيادة روبوت مثل ذاك حول قاع المحيط في الوقت الحقيقي. |
Dünyanın en yüksek yoğunluktaki okyanus yırtıcıları tarafından takip edilen devasa balık sürüleri, buraya, "Vahşi Kıyı" olarak adlandırılan bu yere gelecektir. | Open Subtitles | أسراب ضخمة للسمك يطاردها أكبر تركيز لمفترسي المحيط في العالم ستتوجه هنا لمكان يسمى |
Koca okyanus şurada. Bisikletimi al, sahilde dolaş. | Open Subtitles | لديك المحيط في الخارج خذي دراجتي و أركبيها على طول الممر الخشبي |
Geri kalan zamanda okyanusta geniş çapta dağılmışlardır, genelde yüzlerce mil uzaktadırlar. | Open Subtitles | وفي غير تلك الأوقات، تجدها منتشرة في أرجاء المحيط في بحثها عن رزقها تجدها بعيدا مئات الأميال عن هذه البقعة |
Hayatı boyunca okyanusta binlerce km gezip... yemek arayacak. | Open Subtitles | طَوَالَ حياتها، ستسافر الآلاف من الأميال عبر المحيط في بحثها عن الطعام. |
Doğada okyanusun kendisi tamamen sessiz sayılmaz. | TED | طبيعة المحيط في حد ذاتها لا يعمها الهدوء تمامًا. |
Daha önce denizaltında okyanusun dibine gitmenin havalı olacağını düşündüyseniz lütfen elinizi kaldırın. | TED | رجاءً ارفع يدك إذا كنت تعتقد أنه من الرائع الذهاب إلى قاع المحيط في غواصة؟ |
Okyanusu severim. Gece okyanus mu? Hayır, almayayım. | Open Subtitles | أنا أحب المحيط لكن المحيط في الليل، لا أحبذ ذلك، وشكرأ لك |
Odanız 8. katta, harika okyanus manzarasına sahip. | Open Subtitles | غرفةٌ جميلةٌ مطلّةٌ على المحيط في الطابق الثامن |
Buradaki yaratıklar muhtemelen bizim okyanus yaşamındaki gibi yüzebiliyordur. | Open Subtitles | الفضائيون هنا قادرون على السباحة غالباً بشكل مشابه لمخلوقات المحيط في أرضنا |
Arkaya okyanus manzarasını yerleştir ve tenis ayakkabılarını çek. | Open Subtitles | الحصول على لقطة الحذاء التنس مع المحيط في الخلفية. |
Bir sonraki sefer okyanus üzerinde uçacak veya okyanusta yelkenle gidecek kadar şanslıysanız, sadece düşünün -- aşağıda daha önce kimsenin görmediği devasa deniz dağları ve güzel mercanlar var. | TED | إذا كنتم محظوظين كفاية للسفر فوق المحيط في المرة القادمة أو الإبحار فوقه، تأملوا فقط -- هناك جبال بحرية عملاقة بالأسفل لم ترها عين من قبل، و هناك مرجانات جميلة. |
Bunlar pek çok ülkeden gelen fok balıkları bizim için buz katmanlarının altından örnek alıyor ve her iki kutupla ilgili okyanus bilimi niteliğinde ısı verisi veriyorlar. | TED | ان هذه الفقمات من دول كثيرة تم اطلاق سراحها ليتم اخذ عينات من تحت طبقات الجليد وتعطينا بيانات الحرارة عن جودة جغرافيا المحيط في كلا العمودين |
Burada okyanus tabanı genleşiyor. | Open Subtitles | هنا , اخذ قاع المحيط في التوسع |
Sonraki ofisimde okyanus manzarası istiyorum. | Open Subtitles | اريد طلة على المحيط في مكتبي الجديد |
Çekçe "okyanus" nasıl denir? "Ott-san." | Open Subtitles | "ما معنى "المحيط في اللغة التشيكيه؟ |
Gecenin yarısında okyanusta olmayı, yıldızların yönümü göstermesini. | Open Subtitles | هُناك في المحيط في منتصف الليل يهتدي بالنجوم |
Ancak bunların her biri farklı bir yaşta ve eğer kaç yaşında olduklarını bulabilirsek, o zaman o kimyasal sinyalleri ölçebiliriz, bu da bizim geçmişte okyanusta neler olduğunu bulmamıza yardımcı olur. | TED | لكن لكل منها سنا مختلفة، و إذا عرفنا عمرها ثم قمنا بقياس تلك الإشارات الكيميائية، سيساعدنا ذلك على معرفة ما الذي كان يحدث داخل المحيط في الماضي. |
Bütün bir yapı her an okyanusun dibinde DHD'yle buluşabilir, ...lütfen. | Open Subtitles | هذا المكان كاملا قد يسقط في المحيط في أي لحظة لذا من فضلك |
Avcılar, planktonların varlığıyla okyanusun derecesinde bir değişiklik seziyorlar. | Open Subtitles | يشعر المفترسون بتغير في المحيط في تغير حرارته، في وجود العوالق |