| Haftalarca ormanı didik didik aradıktan sonra sonunda yaratığa Amazon'un derinlerinde denk geldim. | Open Subtitles | بعد أسابيع من البحث في الغابة، عثرت أخيرا على المخلوق في أعماق الأمازون، |
| Aşağıdaki yaratığa ne olursa bundan biz sorumluyuz. | Open Subtitles | فأيا ما سيحدث لذلك المخلوق في الأسفل فنحن المسئولون عنه |
| Aşağıdaki yaratığa ne olursa bundan biz sorumluyuz. | Open Subtitles | فأيا ما سيحدث لذلك المخلوق في الأسفل فنحن المسئولون عنه |
| Bu kadın tiyatrodaki yaratığı gözünü bile kırpmadan alt etti. | Open Subtitles | هذه هي المرأة التي واجهت ذلك المخلوق في المسرح دون أن يطرف لها جفن |
| Bu yüzden yaratığı araf'a hapsettik. | Open Subtitles | ولهذا احتجزنا المخلوق في "المطهر". |
| Dilindeki bu yaratık biraz rahatsız edici olabilir ancak ona doğa üstü güçler veriyor süperr-r-r! | Open Subtitles | المخلوق في لسانه بالرغم من حجمة الصغير إلا أنه يمتلك قوة عظيمه خارقة |
| Gizlice evlat edinilen bu yaratık şu an aramızda yaşamaktadır. | Open Subtitles | وتم تبنّي هذا المخلوق في سريَّة ويعيش بيننا الآن |
| O ada yaratığı, canavar ve deforme olmuş. | Open Subtitles | ذلك المخلوق في الجزيرة، وحش ومسخ. إنه (كاليبان). |
| Efendim, eğer bu yaratık dediğiniz kadar yaşlıysa neler gördüğünü, neler bildiğini bir düşünün. | Open Subtitles | يا سيدي , إن كان هذا المخلوق في عذا العمر الذي تقولة تخيل ما رأى وما يعرفة |
| bu yaratık senin hayal gücün. | Open Subtitles | المخلوق في خيالِكَ. |
| - Kuyudaki bu yaratık... - Nedir bu? | Open Subtitles | ذلك المخلوق في البئر, ما هو ؟ |