| sivri kafalarınız trafik kontrolünü aptal bir kuş kadar bile anlamıyor! | Open Subtitles | لا توجد افكار في راسك المدبب للسيطرة على المرورِ |
| Seni sivri kafalı... beyaz suratlı, orospu çocuğu! | Open Subtitles | أيها الوغد ذو الرأس المدبب يا ابن العاهرة البيضاء |
| O küstah ifadeni bir tokatla o sivri suratından silerim. | Open Subtitles | سوف أصفع تلك النظرة المتعجرفة، من وجهكَ المدبب. |
| Oh, duyguların mı incindi, sivri surat? | Open Subtitles | هل آذيتُ مشاعركَ يا صاحب الوجهِ المدبب ؟ |
| Yuvarlak korkutmaz. sivri korkutur. | Open Subtitles | المستدق ليس مخيفاً ، بل الراس المدبب اكثر خوفاً. |
| Ve büyük olanın o sivri kısmından kıl çıkıyordu. | Open Subtitles | أجل، والكبير كان لديه شعر ملتصق بذلك الشيئ المدبب |
| sivri ucu canavara doğrultacağız, değil mi, çavuş? | Open Subtitles | توجيه الطرف المدبب إلى الوحوش أليس كذلك أيها الرقيب؟ |
| Belki onu kendime saklarim, sen de sonsuzluk boyunca sivri Burunu alabilirsin, eger bir tür gerçeklik bulabilirsen kendine. | Open Subtitles | و من المحتمل أن أبقيها لدي أما أنت فيمكنك أن تحتفظ بصاحب الأنف المدبب أبد الدهر, ستتمكن من أن تستقل "الواقع نوعا ما" |
| sivri ayakkabılı adam vardı ya, çok kötü öpüşüyor. | Open Subtitles | صاحب الحذاء المدبب لا يحسن التقبيل |
| Ben hep sivri kısmını kendime batırıp acıtıyorum. | Open Subtitles | دائما اوخز نفسي بالجزء المدبب و أتألم، |
| Özellikle seni sivri kafa. | Open Subtitles | بالأخص أنت يا ذو الرأس المدبب. |
| Şuna bak! sivri ucu görüyor musun? | Open Subtitles | تحقق من هذا انظر للطرف المدبب |
| Önümde eğilin ve benim sivri burunlu ayakkabılarımı öpün. | Open Subtitles | و قبلوا حذائى المدبب |
| # Şu kafandaki sivri takke # | Open Subtitles | * هذا المخروط المدبب الذي فوق رأسك * |
| sivri şey. | Open Subtitles | . الشيء المدبب |
| sivri şey. | Open Subtitles | . الشيء المدبب |
| sivri şey. | Open Subtitles | . الشيء المدبب |