| Ama eğer neden beni mihrapta bıraktığını söylerse sonunda kafamdan atabilirim onu. | Open Subtitles | لكن ربما لو أخبرني لمَ تركني فى المذبح قد أحصل على خاتمة |
| Kutsal ateşin yandığı, bir tür sunak taşı. | Open Subtitles | هذا نوع ما من حجر المذبح حيث أقيمت الشعائر المُقدسة. |
| Gelin ve damat, konukların arasından egzotik çiçeklerle bezeli koridordan mihraba doğru yürür. | Open Subtitles | العريس والـعروس يمشون إلى المذبح خلال ممـر مُحدب مُزين بأشرطة من الورود المـدهشة |
| Ve düğün gününde terk edilmenin en kötü tarafı ne mi? Yani, düğün gününde terk edilmenin kendisini bir kenara koyarsak ondan sonra olanlardır. | Open Subtitles | أعني , من الجهة الأخرى في حقيقة أنني هُجِرت على المذبح هو ما يـأتي لاحقاً |
| Defneden taçla şereflendirdiler beni sunağa götürdüler, kurbanlık bir iblis gibi. | Open Subtitles | متوج باكليلٍ من الغار أساق الى المذبح و كأنني وحش للتضحية |
| Bu Altar çocuğu, meslektaşıma saldırmış ve onu oldukça kötü yaralamış. | Open Subtitles | فتى المذبح هذا قد هاجم واحداً من مساعدى وآذاه بشدة |
| Sonra genç bir anne kaçırıldı ve nerdeyse bir sunakta kurban edilecekti. | Open Subtitles | من ثم هناك والدة شابّة تم اختطافها وكانت التضحية ستتم في المذبح |
| mihrabın kenarında gördüğüm ilk şey, kırmızı bardak içindeki küçük mumlar oldu. | Open Subtitles | أول شىء رأيتة كان المذبح الشموع الصغيرة داخل الزجاج الأحمر |
| 10 dakikamız kalmıştı ki, papaz bizi sıralardan mihraba götürdü. Gece yarısı olduğunda dua ediyor olmak istemişti. | TED | لدينا عشرة دقائق متبقية، وقد دعانا قسيسي من المقاعد وحتى المذبح لأنه أراد أن تقام الصلاة عندما يحل منتصف الليل. |
| Madem annem sunağın yerini değiştirmek istemiyor, burada kalsa olmaz mı? | Open Subtitles | دان, لو لم توافق علي نقل المذبح أيمكن أن نتركه هنا؟ |
| Beni sen terk ettin, Xander. mihrapta. Sana hiç borcum yok. | Open Subtitles | لقد تركتني يا إكساندر , عند المذبح أنا لست مدينة لك بأي شيئ |
| Laboratuarımız mihrapta bot izleri ve boya izi buldu. | Open Subtitles | و مختبرنا حدد طبعات أقدام و بقايا طلاء بجانب المذبح |
| En iyi arkadaşı mihrapta terkedildi, ve şu an ilişkileri sadece yürümüyor olarak görüyor. | Open Subtitles | أفضلصديقاتهاتم هجرهاعند المذبح, وكلما تراههيمثلتلكالأمور , أنها لا تنجح |
| Bu ağaç kökü, ayinle ilgili bir sunak olmalı. | Open Subtitles | هذه القرمة هنا مفترضة لكي يكون المذبح الرسمي. |
| Belki de sunak yolu çiçeklerle taşınabilir. | Open Subtitles | و ربما نضع اللمسة الزهرية طوال الطريق إلى المذبح |
| Bu bar'da her zaman düğün gününde terk edilen adam olacağım. | Open Subtitles | في هذه الحانة ,سأكون دائما الرجل الذي هُجِر على المذبح . ذلك ممل |
| Söyle bana, sunağa geldiğin zaman çiçekleri oraya çivileyecek misin? | Open Subtitles | أخبرني عندما تذهب إلى المذبح هل ستقوم بتثبيت باقة الآزهار؟ |
| Esrarengiz bir şekilde ortadan yok olan diğer Altar çocukları. | Open Subtitles | فتى المذبح الآخر الذى إختفى فى ظروف غامضة |
| Bırak söylesin. Çabuk olun madam, sunakta beni bekliyorlar. | Open Subtitles | دعيها تتكلم ، بسرعة سيدتي لأنهم ينتظرونني عند المذبح |
| Sizi gördüm, küçük bir çocukken, mihrabın altına saklanıyordunuz. | Open Subtitles | رأيتك، عندما كنت صبياً صغيراً تختبئ تحت المذبح |
| Sonra papaz yardımcısı çocuk koridordan elinde 2 metrelik bir mumla geldi. | Open Subtitles | ثم نزل خادم المذبح إلى الممر بشمعة طولها 6 أقدام ثم تخيلت هذة الملعقة العملاقة فوقها |
| Rahibeler küçük kiliseye sığınıp, sürü gibi sunağın etrafında toplanmıştı. | Open Subtitles | كانت الراهبات ملتجآت في الكنيسة وقد تجمعن حول المذبح |
| Mezbaha No:5'i 12 yaşımda okuyup bayılmıştım. Cidden. | Open Subtitles | لقد قرأت المذبح رقم خمسة عندما كان عمري 12 عاما وقد أذهلني |
| Bu, mihrap taşının içinde elektromanyetik alan olduğunu gösteren tarama. | Open Subtitles | إنها فحص بالأشعة تبين حجر المذبح هناك مجال كهرومغناطيسي داخل الحجر |
| Ama onunla düğünde görüşmeyeceğine göre bunu onun kelimeleri ile duyman gerek. | Open Subtitles | لكنطالمالن توافيهعند المذبح.. فيجب أن تسمعي هذا خلال كلماته. |
| Xander, Anya'yı nikah günü terk etti. Anya yeniden intikam iblisi oldu. | Open Subtitles | أكساندر ترك آنيا عند المذبح وآنيا شيطانة إنتقام مرة أخري |
| Bir Sunağı andıran, kayanın üzerinde merkezine ortalanmıştır. | Open Subtitles | تم وضعها في منطقة ميتة على صخرة تشبه المذبح |