| Evine gidip adam kendinden geçmişken üstüne oturup göğsüne merhem sürecek misin? | Open Subtitles | وتصعدي فوقه بينما هو غائب عن الوعي وتقومي بدهن المرهم على صدره؟ |
| Böcek sokmaları için merhem süreriz, size yüzde yüz sağlıklı getireceğiz. | Open Subtitles | ،سنضع بعض المرهم على أيّما أصابه .ونعيده إليكم في أحسن تقويم |
| Bileğine biraz merhem sür ve sar. Sonra da yanında kal. | Open Subtitles | أدهن بعض المرهم على ساعدها ضمتها وأبقى معها |
| Tatlım, hiç benim tarzım değil. Biraz daha göz altı kremi sürerim, olur biter. | Open Subtitles | عزيزتي، رجاءً، لا يناسبني هذا، سأستخدم مزيداً من المرهم المضاد للتجاعيد |
| Phil, şu şey gidene kadar merhemi kullanmaya devam et. | Open Subtitles | فيل ، استمر في استخدام المرهم حتى يزول هذا الشيء |
| Bunlarda egzema için bitkisel krem yapan insanlar. | TED | هؤلاء هم الاشخاص الذين صنعت أفكارهم هذا المرهم العشبي الذي جعل حل مشكلة الإكزما ممكناً |
| Her neyse. Gidip biraz daha merhem alayım. | Open Subtitles | أياَ كان سأجري للحصول على مزيد من المرهم |
| Pamuğa biraz Lister Karbolik merhem sürüp kulağına tıkayın. Titremesini keser. | Open Subtitles | ضعي بعض من المرهم على قطعة قطن ضعي القطنة في اذنها ، سيمنعها ذلك من الإرتجاف |
| Ben söylemedim. Kim sana merhem sürdürdü? | Open Subtitles | لم أقل لك بأن تضع المرهم عليه، لمَ وضعت المرهم عليه؟ |
| merhem sürmek istiyorsan bırak doktor sürsün. | Open Subtitles | إن كنت تريد وضع المرهم عليه، فدع الطبيب يضع المرهم عليه |
| Bu hazmetmeyi kolaylaştırıyor, bu ağrıcı hafifletir ve bu merhem de, aletiniz yara olursa diye.. | Open Subtitles | هذا يساعد على الهضم هذا يلطف البشرة الجافة وهذا المرهم يريح قضيبكما إن تقرح |
| merhem sürmeye çalışacağım. | Open Subtitles | سأحاول بالتأكيد أن أضع بعض المرهم الطبي عليها |
| Kireçleme biraz zorlaştırıyor. Bugünler de daha çok merhem sürüyorum. | Open Subtitles | حسناً، إلتهاب المفاصل يجعل الأمر أصعب، أستعمل المرهم أكثر من الألوان هذه الأيام |
| Yüzümden şu kremi çıkarmalıyım. | Open Subtitles | وجهي منتفخَ لذا. أنا يَجِبُ أَنْ أُزيلَ المرهم منه،أعتقد. |
| Yanlış kremi sürmem de iyileşmesine yardımcı olmamıştı. | Open Subtitles | الأمر مخيف جداً الأمر لم يساعده عندما وضعت المرهم الخاطئ عليه تلك المرة |
| Baba, doktorun verdiği kremi kullanıyor musun? | Open Subtitles | ابي , هل تضع المرهم الذي اعطاك اياه الطبيب ؟ |
| merhemi nerden buldun ki? | Open Subtitles | بحق الجحيم من أين أتيت بذلك المرهم على أيّة حال؟ |
| Ray, hadi, Dr. McLeod'dan aldığım şu merhemi süreyim. | Open Subtitles | راي ، تعال لأضع لك هذا المرهم الذي جلبته من د.مكليود |
| Umarım sana verdiğim merhemi de sürmeye devam ediyorsundur. | Open Subtitles | آمل أن تستمرى فى إستخدام المرهم الخاص بك |
| Tüm Zima'ları içip kız arkadaşımın lazer yanıklarıma krem sürmesini isteyemez miyim? | Open Subtitles | ألا يمكنني احتساء الشراب وتقوم فتاتي بوضع المرهم على حروق الليزر؟ |
| Kremin işe yaramadığını söyledi. Bütün alerji testleri negatif çıktı. | Open Subtitles | وفقاً له، المرهم لن يداويه كل اختبارات الحساسية أتت سلبية |
| Galiba bu gece biraz merhemle falan ovalarım. | Open Subtitles | أظن أني سأضع عليها بعض المرهم اليوم أو ما شابه |
| merhemin içinde ne olduğuna baktım, sarı kantaron vardı. | Open Subtitles | وعندما ألقيت نظرة لأرى ما بداخل المرهم كان نبتة "سانت جونز". |
| Yanıkların için bu Çin merhemini vermeye gelmiştim. | Open Subtitles | -أردت إعطائك هذا المرهم الصيني لأجل حرقك |
| Bu merhemden biraz alıp her iki göz kapağıma da sürerdi. | Open Subtitles | ...كانت تأخذ البعض من هذا المرهم ...وقد تود أن تضع القليل على كل من رموشي |