| Bu yüzden çok fazla makyaj yapıp, ikimizin de maske giyiyormuş gibi olmasını istedim. | Open Subtitles | ،لهذا السبب وضعتُ الكثير من المساحيق حتى يكون كل منا قد ارتدى قناعًا |
| Saçlarını yaptır, makyaj yap. Gayet güzel görüneceksin. | Open Subtitles | صفّفي شعركِ و ضعي القليل من المساحيق ستصبحين بأفضل حال |
| Biraz fazla makyaj yapardi. O konuda elestirirdim onu. | Open Subtitles | بالغت في وضع المساحيق قليلاً كنت أخالفها في ذلك دوماً |
| Örneğin, kumaşların öğütülmesi ya da kuru toz materyallerin atılması. | TED | فعلى سبيل المثال، طحن المواد، أو التخلص من المساحيق المجففة. |
| pudra ve hap verip, banyo yaptırıp, iğne ve lavman yapıyorsun ama... | Open Subtitles | أنت تعطينى المساحيق , والحبوب , الحمامات , الحقن , الحقن الشرجية |
| Bir kaç küçük numara öğrendim. Tozlar ve iksirlerle yapabileceğiniz şeyler falan. | Open Subtitles | تعلمت بعض الحيل البسيطه, اشياء يمكن فعلها باستخدام المساحيق و الاكاسير. |
| Aslında, bilemiyorum. Makyajı hiç bir zaman pek dert etmedim. | Open Subtitles | لا أدري لم أضايق نفسي من قبل ببعض المساحيق |
| Bu tozlarla iksirlerin çoğu da yalan. | Open Subtitles | معظم هذه المساحيق والتراكيب كذب. |
| Babam ödül alacağı zaman makyaj yapacak mısın? | Open Subtitles | هل ستضعين المساحيق حينما يحصل أبي على جائزته الكبيرة؟ |
| Havuzdan çıkıp, makyaj ve saç yapıp, sana bağırıcam | Open Subtitles | سوف أذهب إلى البحيرة و أرمي نفسي و سوف أضع المساحيق و أطلب من والداك أن يصرخا عليك |
| Üst katta bayanlar için makyaj odamız var. Sağda ilk kapı. -Orayı kullanabilirsin. | Open Subtitles | لدينا فى الطبق العلوى غرفة المساحيق للمرآة أول باب على اليمين ، يمكنك الانتعاش هناك |
| Bunca makyaj neyin nesi? | Open Subtitles | ما هذه الثياب ؟ ماذا ؟ لماذا تضعي كل هذه المساحيق ؟ |
| ama bacaklarına makyaj yapacaksak, Rae... tüm makyajını düzgün bir şekilde yapmama izin vermemen saçma olur. | Open Subtitles | لكن إذ كنا سنضع المساحيق على ساقيك سيبدو جنونيا أن لا يسمح لي ان اضع المكياج بشكل صحيح |
| Bunlar ulusal tiyatronun kullandığından fazla makyaj malzemesi harcamışlar. | Open Subtitles | هؤلاء الزوجات العجائز يستخدمن المساحيق أكثر من المسرح الوطني! |
| Orta sınıf toz kullanıcıları için uyarıcı pakedimiz de yok. | Open Subtitles | لا توجد طرود محفزة لمستخدمي المساحيق من الطبقة المتوسطة |
| Görünen o ki, sen ve adamların babamın bölgesindeki bazı toz dolaştırma olaylarından sorumluymuşsunuz. | Open Subtitles | مسؤولون عن توزيع بعض المساحيق في مقاطعة والدي |
| Yardım edeyim. pudra şekerini hep fazla kaçırıyor. | Open Subtitles | سوف أساعده , إنها دائماً يفرط في المساحيق |
| pudra onun yanağını öptüğümdeki gibi kokuyordu. | Open Subtitles | رائحة المساحيق دكّرتني بها عندما كنت اقبّل خدّها |
| "Tozlar, çiçekler ve baharatlı deniz tarağı çorbası." | Open Subtitles | ♪ المساحيق والزهور وحساء السمك ♪ |
| Bazı Tozlar alıp ilaçlar hazırlıyormuş. | Open Subtitles | يتناول بعض المساحيق ويقوم بالأعدادات. |
| Hırçın bir tezgahtar yaptı bu Makyajı orda. | Open Subtitles | وسمحت لفتاة مبيعات عنيفة أن تضع لي بعض المساحيق |
| Bu tozlarla iksirlerin çoğu da yalan. | Open Subtitles | معظم هذه المساحيق والجرع هي أكاذيب |