| tespih, bunun gibi bir izinsiz girişe karşı korunuyor olmalı. | Open Subtitles | هذه المسبحة محمية، على مايبدو لمنع أى إقتحام مثل هذا. |
| tespih de var. Tıpkı onun üzerindeki gibi. | Open Subtitles | ,حتى المسبحة من ضمنها مثل التي ترتديها بالضبط |
| Önerim şu, umarım Tespihin içine baktığımda hiçbir şey bulamam. | Open Subtitles | انا أظن اننى عندما أفحص المسبحة فلن أجد شيئا هناك |
| Tespihin üzerinde bir büyü olmalı. | Open Subtitles | لابد أن هناك لعنة ألقيت على تلك المسبحة. |
| Genç kadında bulunan tespihi bir araya getirdik. | Open Subtitles | لقد قمنا بإعادة تجميع المسبحة التي عُثر عليها على جثة الفتاة الشابة |
| Kim bir yatağa tesbih bağlar? | Open Subtitles | من ربط حبات المسبحة إلى أعمدة السرير؟ |
| Eğer yanılmıyorsak, bu tespih bize haritanın yerini gösterecek. | Open Subtitles | إذا كنا مصيبين،فإن تلك المسبحة سوف تحدد لنا مكان الخريطة. |
| Gömmeye çalıştığı tespih de şöminedeydi. | Open Subtitles | وكانت المسبحة التي حاولت دفن أيضا في الموقد. |
| tespih tanesi de yok. Nightingale işi değil. | Open Subtitles | لا يوجد خرز المسبحة , لا يوجد عندليب |
| Bir de, bu tespih. Oltu taşından. | Open Subtitles | وهذه المسبحة من العقيق |
| O tespih günahlarla dolu olmalı. | Open Subtitles | هذه المسبحة مليء بالخطايا. |
| Sonra onları bir Tespihin içine yapıştırarak gizlediniz. | Open Subtitles | وأخفيتهم بلصقها فى المسبحة |
| Tespihin geriye kalanı. | Open Subtitles | ما تبقى من المسبحة |
| Ben de tespihi, büyükannesine vermesi için karıma verdim... | Open Subtitles | أعطيتُ المسبحة لزوجتي |
| Demek ki günah çıkarma sırasında tespihi vardı. | Open Subtitles | يبدو لي أنـّه كانت معه المسبحة أثناء الإعتراف ! |
| - tespihi almadın. | Open Subtitles | لماذا لم تأخذ المسبحة. |
| Evet. tesbih boncuklarımı? | Open Subtitles | حبات المسبحة خاصتى؟ |