| Bu sürekli rekabet ortamında, kazanmanın bir diğer yolu da en büyük olmaktır. | Open Subtitles | طريقة أخرى لفوز المنافسة المستمرة من أجل الطعام ، هى أن تكون الأضخم | 
| Diyordum ki, ertesi günü bana iş teklif ettiniz, Bay Canning, ...bu ilerlemelerde sürekli yardım etmenin karşılığı olarak. | Open Subtitles | كنتُ أقول قبل بضعة أيام أنت عرضتَ عليّ وظيفة يا سيد كاننغ مقابل مساعدتي المستمرة لك خلال هذه الإجراءات | 
| Beynimin içinde hiç susmayan, beni ve iç dünyamı dış dünyama bağlayan, işte bu sürekli gevezeliktir. | TED | إنها تلك الثرثرة المخية المستمرة التي تربطني وتربط عالمي الداخلي بعالمي الخارجي | 
| Biliyor musun, bazı insanlar seni bitmek bilmeyen cinsel tacizin yüzünden iğrenç yaşlı bir adam diye çağırıyorlar. | Open Subtitles | أتعرف أن بعض الناس يدعونك بالرجل العجوز المقرف لمضايقتك الجنسية المستمرة | 
| Ama fiillerin aktif, daha zahmetli olduğunu ama devam eden katılım gerektirdiğini söylüyorlar. | TED | لكن الأفعال، كما يقولون، هي نشطة، لا أقل تطلبًا لكن تتطلب المشاركة المستمرة. | 
| Birincisi, fazla nüfus, yoksulluğun kalıcı sebeplerinden biri. | TED | الأول، الانفجار السكاني كان ولايزال من الأسباب المستمرة للفقر. | 
| Burası dünyadaki en büyük, sürekli temiz su taşkın havzası, inanılmaz bir yer ve Güney Amerika'daki ova tapirleri için en önemli sığınaklardan biri. | TED | إنه المكان الأكبر للمياه العذبة والفياضانات المستمرة في العالم، موقع رائع وأحد أكثر المحميات أهمية لحيوانات التابير التي تعيش في الأراضي المنخفضة بأمريكا الجنوبية. | 
| İyi yemeğin sürekli çeşitliliği ekonomik olarak daha sağlıklı bir nüfusun artmasını sağladı. | TED | كما أن الوفرة المستمرة من الطعام الجيد مكنت الشعب المتمتع بصحة جيدة من الإزدهار إقتصادياً. | 
| Kendimi sürekli bir şeylere adapte etme ihtiyacım beni büyük bir fikir üreticisi ve problem çözücü hâline getirdi. | TED | حاجتي المستمرة على التكييف جعلت مني مبتكرة كبيرة وقادرة على حل المشاكل. | 
| Hatta bir âlim, onun sürekli daha fazla Aristo yorumu istemesinin gözlerini yorduğundan yakındı. | TED | أحد العلماء حتى اشتكى أن طلباتها المستمرة لمزيد من تعليقات أرسطو كانوا يبلون عينيه. | 
| sürekli enzim akışı kıkırdağı bozmaya başlar ve eklemi güçsüzleştirerek artrite neden olur. | TED | وتتسبب موجات الإنزيمات المستمرة في تدهور حالة الغضروف، ما يضعف المفصل ويؤدي إلى التهاب المفاصل. | 
| Müttefikler sürekli hava saldırılarının moralimizi bozduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | يعتقد الحلفاء أن غاراتهم الجوية المستمرة قد أضعفت معنوياتنا | 
| Baş dönmesi ve sürekli açlık, açığa vurulmak için. | Open Subtitles | الرغبة المشتعلة المستمرة في نزع هذا القناع، مرة واحدة وللأبد | 
| Bunu sağlamak için, bu komisyon gibi, polisteki yozlaşmayla ilgilenen sürekli bir kurumun varlığı temel gerekliliktir. | Open Subtitles | ولتأكيد ذلك يبدو من الواضح الحاجة المستمرة لكيان تحقيقي يتعامل مع انحرافات الشرطة مثل هذه المفوضية | 
| Seni uyarıyorum. Bu sürekli tartışmalardan bana gına geldi, yetti artık. | Open Subtitles | أحذرك لقد اكتفيت من هذه المشاحنات المستمرة | 
| İlk ay boyunca, seni sürekli denetlettireceğim. | Open Subtitles | اثناء الشهر الاول ستكون تحت المراقبة المستمرة | 
| sürekli denetim sözünü verdik. | Open Subtitles | المتابعة المستمرة هى الشىء الذى نوعد بة دائما | 
| O güç fark edilen ama sürekli ritme şükürler olsun aralıksız "tap-tap" diye ses çıkaran, o müzik... | Open Subtitles | بسبب ذلك الايقاع المستمر الغير ملحوظ تلك الموسيقى تلك النوته المستمرة | 
| Hani sürekli sızlanıyordu, dikkat çekmeye çalışıyordu? | Open Subtitles | لكن ماذا عن تذمرها وحاجتها المستمرة إلى الاهتمام؟ | 
| Biliyor musun, bazı insanlar seni bitmek bilmeyen cinsel tacizin yüzünden iğrenç yaşlı bir adam diye çağırıyorlar. | Open Subtitles | أتعرف أن بعض الناس يدعونك بالرجل العجوز المقرف لمضايقتك الجنسية المستمرة | 
| Teal'c'in ölümü geçmişi değiştirmez,... ama devam eden yaşamı hepinizin geleceğine yardım edebilir. | Open Subtitles | موت تيلك لن يغير الماضي لكن حياته المستمرة يمكن ان تساعد كل مستقبلنا | 
| Bu yüzden teknoloji hızla ilerlemeye devam ederken ben yavaş yavaş okumaya devam ettim, yazarın eserine ve hikâyenin kalıcı gücüne saygı gösterdiğimi biliyordum. | TED | لذا ومع استمرار التقدم السريع للتكنولوجيا، أستمر أنا في القراءة ببطء، مدركةً أنني بهذا أحترم عمل الكاتب وقوة القصة المستمرة. | 
| Çünkü azap süreklidir orada. | Open Subtitles | وله معنى المعاناة المستمرة ولهذا سمي كذلك |