| Sunday, zarfı veren beyefendiye konferans odasını gösterip onunla orada buluşacağımı söyler misin? | Open Subtitles | صنداي, هل ممكن ان تقولى للرجل الذي أعطاك المظروف انني سأقابله بغرفة الاجتماعات |
| Postanedeki memur, zarfı getiren kişi olarak beni mi teşhis etti? | Open Subtitles | عامل بريد تعرف على كالشخص الذى ابتاع منه هذا المظروف ؟ |
| Bunu, fizikçilerin zarf arkası hesaplama deyişine uygun şekilde göstermeme izin verin. | TED | دعوني أوضح ذلك بما يسميه الفيزيائيون بالحسابات على ظهر المظروف |
| Serpico, tanımadığın birinden zarf kabul etmek sence biraz aptalca değil mi? | Open Subtitles | سيربيكو، ألا تعتقد أنه من الغباء أن تأخذ هذا المظروف من شخص أنت لا تعرفه؟ |
| Sana bir sahil evi satın aldım. Tapusu bu zarfın içinde. | Open Subtitles | إشتريت لكِ بيتاً على الشاطيء أوراق الملكية موجودة بداخل ذلك المظروف |
| O zarfın içinde dünkü paketi emanetten almana yarayacak fiş var. | Open Subtitles | بداخل المظروف, ايصال لمكتب الطرود للحزمة التى استلمناها بالأمس, |
| Ne yani sence Bart zarfta olan her neyse orada mı saklıyor? | Open Subtitles | اي كان ما يوجد بداخل هذا المظروف ؟ هناك الكثير من اللوحات |
| Bir dakika canim. zarfı burada bıraksan daha iyi olmaz mı? | Open Subtitles | لحظة من فضلك, اليس من الأفضل ترك المظروف هنا ؟ |
| Parayı zarfa koymuştum, zarfı da bu kutuya, Ve hepsi gitmiş. | Open Subtitles | أنا أضع المال في مظروف ، أضع المظروف في هذا الصندوق والآن لا يوجد شيئ |
| Arun... birkaç gün önce Javed bana geldi... ve bana bu zarfı verdi. | Open Subtitles | آرون .. منذ عدة أيام جاءنى جافيد و أعطانى هذا المظروف |
| -O zarfı Mrs. Cass'e vermeyi unutma. -Tamam, hoşçakal | Open Subtitles | ـ لا تنسي إعطاء هذا المظروف للسيدة كاس ـ حسن ، إلى اللقاء |
| Mantık olarak sen piskopatsın, zarf sende ve silah bende. | Open Subtitles | دعنا نكون منطقيين، فأنت الوسيط الروحى يجب أن تأخذ المظروف و أنا المسدس |
| O kadar uğraşmıştım zarf falan yapmak için. | Open Subtitles | لقد مررت بمصاعب عِدّة، في صنع المظروف و جمع الأدلّة |
| zarfın içinde başka resimler de var ve çeneni tutmazsan o zarf postalanacak. | Open Subtitles | فى ذلك المظروف المزيد من الصور لو لم تغلقى فمك هذا الظرف سيجد نفسه فى صندوق بريد اتفهمين |
| Ne yani polisler mi size zarf hakkinda bilgi verdi? | Open Subtitles | إذن أأخبركَ ضابطي الشرطة عن المظروف ، صحيح؟ |
| - zarfın gizli emirler içerdiğini demek istiyorum | Open Subtitles | المظروف يحتوى على اوامر سريه انا اقترح ان نستغل |
| Size gümüş Dolar'ı verdiğimde bu zarfın içindekini de beraberinde size vermeyi unuttum. | Open Subtitles | عندما أعطيتك الدولار الفضي نسيت ان يتضمن محتويات المظروف |
| Bu zarfa koyup zarfın ağzını yapıştır. | Open Subtitles | وإغلاق المظروف بإحكام وسأقوم بتسليمه بنفسي للمدعي العام |
| Durun daha bitmedi. Chandler, o zarfta ne var? | Open Subtitles | لكن إنتظروا ، هناك المزيد تشاندلر ماذا يوجد في المظروف ؟ |
| Ve şuradaki mektup... | Open Subtitles | وذلك المظروف هناك؟ |
| Yoksa içinde kimbilir ne kadar saçma bilgiler olan mektubu ben mi aldim? | Open Subtitles | أو أنّ في حيازتي ذلك المظروف و الذي يعلم الرب وحده ما يكون؟ |
| - Mektupta adres göremedim | Open Subtitles | لا ارى عنوان على المظروف |
| - Bir yeğenim var ve ona Michigan Üniversitesi tişörtü yolladım ve içine koyduğum zarf da şu... boylarda bir zarftı. | Open Subtitles | - لدى ابنة اخت - و انا ارسلت لها تى شيرت جامعة ميتشغان فى مظروف، و هذا المظروف |
| - Will'in evde bıraktığı zarftan. | Open Subtitles | المظروف الذى أرادنى أن أرسله له |
| Uçak biletini koyduğun zarfın Chi San'ın zarfıyla karıştığını mı söylemiştin? | Open Subtitles | قلتِ ان المظروف الذى يحوى تذكرة الطيران و مظروف تشى سان قد تبدلا اليس كذلك ؟ |