| Bu herhangi bir savaş kutlaması kadar tutkulu ve büyük bir gelişmeydi. | Open Subtitles | وحتى الأن ظلت تلك الإبتكارات العظيمة مثلها كمثل الطموح بالنصر فى المعارك |
| Doğru, ama gerçekte o savaş yaklaşık 100 yıllık bir öfke birikiminin neticesiydi. | Open Subtitles | صحيح ، لكن في الواقع المعارك كانت تحشد الطاقات منذ مئة عام تقريبا |
| Benim zamanımda, sürüyle savaş kazandık ama hiçbiri bunun kadar önemli değildi. | Open Subtitles | في عهدي، إنتصرنا في العديد من المعارك ولكن هذه هي المعركة الأهم |
| - İki denizci yıldızı. Demek ki savaşta üç kez yaralanmış. | Open Subtitles | نجمتان من البحرية، هذا يعني أنه أصيب 3 مرات خلال المعارك |
| Annem içindi. Bazı savaşlar vardır ki galip çıkmayı umamazsınız. | Open Subtitles | من أجل أمي هناك بعض المعارك لا يمكنك الفوز بها |
| Sen de aynısını yapmaya başlasan iyi olur yoksa daha çok savaş kaybedersin. | Open Subtitles | ويجدر بك البدء بفعل الأمر نفسه أو أن تستعد لخسارة الكثير من المعارك |
| savaş meydanında düşmanla savaşmak ilişkimizi korumaktan çok daha kolay. | Open Subtitles | خوض المعارك اسهل بكثير من القتال للمحافظة على علاقتى بك |
| Peki kim küresel cihadı mağlup etti? Amerikan Ordusu yaptı bunu. Amerikan askeri, müttefikleri ile birlikte, uzaklardaki savaş alanlarında yaptı bunu. | TED | من هزم الجهاد العالمي؟ الجيش الأمريكي فعل الجنود الأمريكان و حلفائهم بالقتال في ساحات المعارك البعيدة |
| Onlar cesaret ve dinginlikle savaş verirler ve aynı zamanda da iyi teçhizatla. | TED | يقاتلون في المعارك بشجاعة ورباطة جأش، ولكن أيضًا بمعدات جيدة. |
| Bütün Japon-Amerikalı birlikleri ayrı tutulup Avrupa'daki savaş alanına gönderildiler ve onlar da kendini onun içine attılar. | TED | وتم وضعهم في معزل كل وحدات اليابانيون الأمريكيون أُرسلت إلى ساحات المعارك في اوروبا، وألقوا أنفسهم فيها. |
| Çocuklarda kullanılıyor. savaş alanlarında kullanıyoruz. | TED | يُستخدم للأطفال. نستخدمه في ساحات المعارك. |
| İnsanlar savaşta birlikte olduğunda çiçek, toprak ve güneş gibi birbirlerine bağlıdırlar. | Open Subtitles | عندما يخوض الرجال المعارك سوية يرتبطون كأوراق الزهرة الواحدة كارتباط التربة بالشمس |
| İnsanlar savaşta birlikte olduğunda çiçek, toprak ve güneş gibi birbirlerine bağlıdırlar. | Open Subtitles | عندما يخوض الرجال المعارك سوية يرتبطون كأوراق الزهرة الواحدة كارتباط التربة بالشمس |
| Ve ben, çalıştım ve sorunlar ile uğraştım, ta ki resmin içinde mücadele ettiğim ufacık minik savaşlar kendiliğinden çözülmeye başlayana dek. | TED | وعملت وعملت على حل المشاكل حتى المعارك الاولى التي كنت اقاتلها داخل الصورة بدأت في الحل من تلقاء نفسها |
| Ben bu askerin savaşın en kanlı çatışmalarında kendini kanıtladığını hatırlatmak isterim. | Open Subtitles | هذا الجندي كان متميزا في بعض المعارك الاكثر دموية في هذه الحرب |
| Küçük bir savaştan önemsiz bir zaferle dönen beni... bir asker olarak selamladınız. | Open Subtitles | لقد قمتم بتحيتى كالجندى الذى عاد بانتصار بسيط من المعارك |
| savaşa giden adamlar, silahlarını da yanlarında getirirler. | Open Subtitles | البحارة المتعودون على خوض المعارك دائما يحملون أسلحة معهم |
| Demek istediğini anlıyorum. Sence faydalı olmanın tek yolu, her savaşı kazanmaktır. | Open Subtitles | فهمت، وجهة نظرك هو أنه يجب أن أفوز بكل المعارك لأحدث تغييراً |
| Şu savaşları nasıl oluyor da bir tür oyun haline getirebiliyorsunuz hiç anlayamayacağım. | Open Subtitles | أنا لن أفهم ابدا، كيف يمكنكم تبسيط هذه المعارك كأنها نوع من الألعاب |
| Kitabın geri kalanı beni pek sarmadı daha çok yemin faslı vardı kavga azdı. | Open Subtitles | لم يستهويني الجزء الأخير من الكتاب حيث تطغى فيه الموعظة على المعارك والمضاجعات |
| savaşların tanrısı olduğun zamanlarda her daim mucizelerini belli etmişsindir. | Open Subtitles | عندما كنت رب المعارك لم يكن هناك أثر لبركتك علي |
| Muhtemelen yıllar sonra, önümüzdeki savaşlardan sonra. | Open Subtitles | سوف تمر سنين على الأرجح, بعد المعارك القادمة |
| En azından dövüş sanatında aralıksız çalışmanın hikmetini kanıtlamış oldun. | Open Subtitles | بأقل تقدير هذا يثبت حكمة تدريب مستمر في فن المعارك |
| Sadece kazanabileceğin savaşlara gir. | Open Subtitles | يمكنك فقط أن تحاربى فى المعارك التى يمكنك الإنتصار فيها |
| Asla son bulmayacak savaşlarda akan kanların üzerine kurulmuş bir yerdir. | Open Subtitles | إنه مكان تفوح منه رائحة الدم العفنة بسبب المعارك الغير منتهية |
| Orta Çağ'ın büyük savaşlarından sonra hayatta kaldık. | Open Subtitles | لقد تجاوزنا المعارك الطاحنة في العصور الوسطى. |