en sevdiğimiz çiftlik çocuğundan bahsetmeden neredeyse bir gün geçiriyorduk. | Open Subtitles | نحن تقريباً بدأنا اليوم من غير ذكر الفتى المزارع المفضل لدينا |
Sanırım bu en sevdiğimiz fotoğraf. | Open Subtitles | وأعتقد أن هذا واحد هو المفضل لدينا في الواقع. |
Problem değil. Aslında güdülmek en sevdiğimiz kısım. | Open Subtitles | هذا شيء عادي، الاستماع هو الجزء المفضل لدينا. |
bizim favorimiz Lucky. | Open Subtitles | لاكي ،وهو المفضل لدينا |
Pembe bizim favorimiz. | Open Subtitles | الوردي هو المفضل لدينا |
Bölüm 1'in en sevdiğimiz olmadığında anlaştığımıza göre bu sefer direkt atlasak olmaz mı? | Open Subtitles | ليس المفضل لدينا ربما نتخطاها هذه المرة فحسب |
en sevdiğimiz şeyin bir sır olması ve çok nadir yapmamız tuhaf değil mi? | Open Subtitles | أليس هو أمر غريب بأن الشيء المفضل لدينا هو سر ونحن نادراً مانفعله |
Stuart, en sevdiğimiz dostlarımızdan biri olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | ستيوارت، كنت تعرف انك واحد من الناس المفضل لدينا. |
en sevdiğimiz country şarkıcı. | Open Subtitles | المغني الريفي المفضل لدينا آه.. |
en sevdiğimiz vitamin en sevdiğimiz uyarıcının yanında. (Gülüşmeler) Morfin tıp tarihinin en önemli hikâyelerinden birini oluşturur. | TED | هذا هو الفيتامين المفضل لدينا يجلس جانب الدواء المفضل لدينا، (ضحك) والمورفين هو واحد من أهم القصص في التاريخ الطبي. |
Ama en sevdiğimiz şey. | Open Subtitles | ولكنه الشيء المفضل لدينا |
Peter Pan. Bu bizim favorimiz. | Open Subtitles | بيتر بين) ، هذا المفضل لدينا) |