Yeri ve zamanı söyleyin yeter. | Open Subtitles | عليك فقط بتحديد المكان و الزمان |
Yeri ve zamanı sadece iki adam biliyordu. Doğru mu? | Open Subtitles | فقط رجلان يعرفان المكان و الزمان, صحيح؟ |
Hayır, zamanı ve yeri ben seçeceğim. | Open Subtitles | لا، سأختار أنا المكان و الزمان. |
Sana zamanı ve yeri bildireceğim. | Open Subtitles | .. سأعطيك المكان و الزمان. |
uzay ve zamanın sürekli yer değiştirdiği yerler... | Open Subtitles | هل هم موجودين على مستوى بالغ الصغر حيث يتأرجح المكان و الزمان بشكل عنيف |
O yüzden yer ve zaman olarak müsait olduğunda ara. | Open Subtitles | لذا اتصل به عندما يكون بحوزتك المكان و الزمان |
uzay ve zamanın yapısının eğik olduğunu kanıtladı. | Open Subtitles | أثبت أن نسيج المكان و الزمان مُنعطِف |
evrenin ilk zamanlarında uzay ve zamanın doğaları o kadar iç içe geçmişlerdir ki, bir kısmı o halde donup kalmış ve gelecekte, bizlerin bir zaman makinesi gibi kullanabileceği zaman lupları oluşmuş olabilir. | Open Subtitles | كانت طبيعة المكان و الزمان منحنية بالفعل بطريقة ما جعلت بعض منهم يتجمد فتركت حلقات زمنية يمكننا استخدامها كآلات زمن في وقت ما في المستقبل |
Denekler, uzay ve zamanın ötesine geçtiklerini ölülerle yüzleştiklerini, Tanrı'nın yüzüne dokunduklarını söylüyor. | Open Subtitles | من جربوه أفادوا أنهم أختبروا تجارب تجاوزت المكان و الزمان تواصلوا مع الموتى تجربة الإقتراب من الموت - هذا رائع - |
O yüzden yer ve zaman olarak müsait olduğunda ara. | Open Subtitles | إتصل به عندما يكون لديك المكان و الزمان |