| Koridorun sonunda, ameliyathanemiz var. Başkan, parasını kendi cebinden ödedi. | Open Subtitles | بنهاية الممر توجد غرف العمليات التي دفع تكاليفها الرئيس بنفسه |
| Karın ve oğlun Koridorun sonunda ve onlar da "hayır" diyor. | Open Subtitles | إنّ زوجتكَ و ابنكَ بنهاية الممر و قد نفيا ذلك أيضاً |
| Sorarsa hayır diyeceğini söyledin biliyorum ama üzgünüm ama koridorda yürürken nasıl da harika görüneceksin bu Donna Karan'la? | Open Subtitles | انا اعرف انكى قلتى انكى سترفضى اذا سألك و لكنه من الرائع ان تمشى فى الممر مثل دونا كارين |
| Bir basamak üstte konsolosluk lobisine bağlanan bir koridor var, antremizi oraya açacaksın. | Open Subtitles | رحلة واحدة تتخطى الممر تتصل مع ردهة القنصلية وهناك ستصنع لنا باب دخول |
| Ana koridoru ve Kraliçe ile Başbakanın olduğu kısmı iki kez daha kontrol edin. - Emredersiniz efendim. | Open Subtitles | إفحص بعناية الممر الرئيسى والقسم . الخاص بالملكة والوزير |
| Sonra koridora bir göz attım ve orada duran bavulu gördüm. | Open Subtitles | اعتقدت أنّهم يمزحون ثمّ لمحت بطرف عيني حقائب سفر في الممر |
| Karın ve oğlun Koridorun sonunda ve onlar da "hayır" diyor. | Open Subtitles | إنّ زوجتكَ و ابنكَ بنهاية الممر و قد نفيا ذلك أيضاً |
| Isısı o kadar güçlüymüş ki, Koridorun sonundan bile hissediliyormuş. | Open Subtitles | الحرارة كانت قوية حتى أمكنهم الإحساس بها من نهاية الممر |
| Banyo hemen Koridorun karşısında ışığı senin için açık bırakacağım. | Open Subtitles | التواليت في أخر الممر سوف أترك الضوء مشعتلا من أجلك |
| Bu hoşuma gider. Ama bir sorun var. Koç Williams koridorda. | Open Subtitles | أحب هذا , لكن هناك مشكلة المدربة في الممر و تراقب |
| Bu hoşuma gider. Ama bir sorun var. Koç Williams koridorda. | Open Subtitles | أحب هذا , لكن هناك مشكلة المدربة في الممر و تراقب |
| Sonra, bom! Arka kapıdan fırlayıp koridorda koşturdu. Herkes heyecandan ölecekti. | Open Subtitles | ثم فجأة يندفع من الباب الخلفي ويصعد الممر والجميع مشدوهين تماماً |
| Alacağını alır, kapıdan dışarıya çıkar, koridor boyunca koşar, tamam mı? | Open Subtitles | يأخذ ذلك الشيء يركض خارج الباب و يذهب خلال الممر, صح؟ |
| koridor ya da cam kenarı koltuğumu aldım mı? | TED | هل حصلتُ على مقعد بجوار الممر أم بجوار النافذة؟ هل حصلت على ترقيتي؟ |
| Hatalı kablo... Bakım koridoru. Çatıya çıkıyor! | Open Subtitles | لقد قطع كيبل في الممر انه ذاهب الى السطح |
| Bekçi odasına giden koridora inin. | Open Subtitles | أسفل الدرج يقع الممر المؤدى لغرفة الحراس |
| Hiç gizli bir geçit diye hakkında birşey duydun mu? | Open Subtitles | هل سمعت عن الممر السري؟ هل تعتقد أنه موجود بالفعل؟ |
| Bu sabah, koridordan mutfağa doğru kaçan bir fare gördüm. | Open Subtitles | رأيت واحداً صباح اليوم يجرى على طول الممر إلى المطبخ |
| yolun sonunda muhteşem bir yer vardı. | Open Subtitles | في نهاية الممر كان منظرا رائعا في الحقيقة |
| Bu bölmeden çıkmanın tek yolu var, o da bu bacadan aşağı inmek. | Open Subtitles | يوجد طريق واحد فقط للخروج من هذه الغرفه وهذا الطريق اسفل هذا الممر |
| seninki değil Babam evin önündeki yolda yavaş kullanmama izin verirdi. | Open Subtitles | أبي سمح لي بأن أقودها ببطء عند الممر أنا سائق ماهر |
| Bu geçidi kaybedersek, savaş umduğumuzdan çok sonra biter. | Open Subtitles | إذا خسرنا هذا الممر ، هذه الحرب ستطول أكثر مما توقعنا |
| Kanlı geçiş, kırmızı çıkış olarak biliniyor. Çünkü yol, şiddet için yapılandırılmış. | TED | يُعرف بطريق أريحا الدموي، الممر الأحمر، لأن الطريق أُقيم على الأفعال العنيفة. |
| Yağlandırıcı yedinci, Vagitine üçüncü reyonda tamponların yanında, prezervatifler de hizasının arkasında. | Open Subtitles | زيوت التشحيم، الممر 7 فاجيتين ، الممر 3 بجانب حفائظ الواقي الذكري وراء العداد |
| Oraya, sokağa, adama doğru gitti. | Open Subtitles | هو فقط أتّجه يمينا أسفل الممر , تماما حتى الرجل. |
| Birini seç. Saklı yoldan git. Tünel seni ahıra çıkaracak. | Open Subtitles | اختاري شيئًا، أسلكي الممر الخفي سيؤدي بك النفق إلى الإسطبل |