| Eğer Jane Austen romanlarındaki Serseriler gibi... sokaklarda dolaşmamız gerkiyorsa, öyle yapacağız. | Open Subtitles | واذا كان علينا التجول في اعلى الجزء الشرقي مثل المنبوذين في رواية جين اذا افعلي |
| Fakat unutmayın, Serseriler teker teker gelmeyecekler. | Open Subtitles | عمل رائع , رفاق. لكن تذكرو ,المنبوذين لن يأتوا واحد واحد فقطكلمره. |
| Peki, üzerinde Berk arması olan çantayı Serseriler adasına kim getirdi? | Open Subtitles | حسنا, من الذي أحضر الحقيبة إلى جزيرة المنبوذين. |
| Bir lolipop için her şeyi yapabilecek... yoksul, itilmiş, Dışlanmış küçük kız ve erkek çocukları için. | Open Subtitles | من أجل الفقراء والأولاد المنبوذين التعسي الحظ الذين يودّوا فعل أي شيء من أجل قطعة حلوى |
| Din yiyiciler toplumdan Dışlanmış kişiler olurmuş. | Open Subtitles | أكلة الذنوب كانوا المنبوذين إجتماعيا, بالعصور الوسطى |
| Tanrım, dışlananlara yardım et | Open Subtitles | الهي,ساعد المنبوذين |
| Serseriler adasına gideceğimiz hakkında en ufak bir fikrim yoktu. | Open Subtitles | بالطبع, لم يكن لدي أدنى فكرة أننا سنأتى إلى جزيرة المنبوذين. |
| Yılın bu zamanında Serseriler adasının çok güzel olduğunu duydum. | Open Subtitles | لقد سمعت بأن جزيرة المنبوذين مكان رائع فى هذا الوقت من السنة. |
| Serseriler adasına gitmenin başka bir yolunu bulmamız gerekiyor. | Open Subtitles | يجب علينا أن نجد طريقة أخرى للوصول لجزيرة المنبوذين |
| Serseriler Adası! Dolaştığım adalar içerisinde en sevdiğim! | Open Subtitles | المنبوذين, المفضلين لدي على كل الجزر التي أسافر لها |
| Bak, sen de benim gibi Serseriler adasındaydın. | Open Subtitles | انظر، كنت هناك في جزيرة المنبوذين تماما مثلما كنت. |
| Serseriler adasına tekrar hoş geldin Hiccup. | Open Subtitles | مرحباً بعودتك إلى جزيرة المنبوذين يا هيكاب |
| Fakat onu Serseriler adasından dışarı çekmemiz gerekecek. | Open Subtitles | لكن سنحتاج لاستدراجه إلى جزيرة المنبوذين |
| Dışlanmış birinin yaşadıklarının başkalarının başına gelmesini hiç istemem. | Open Subtitles | لا اتمنى صراعات المثليين المنبوذين لأي احد |
| Bekârlardan oluşan Dışlanmış bir grubu savaşa yönlendiriyor. | Open Subtitles | يقود مجموعة من العُزْب المنبوذين للمعركة |
| Ben de kolayca bugünün ''Dışlanmış'' insanları arasında olabilirdim. | TED | كان من الممكن جداً أن ينتهي الأمر بي اليوم بين أولئك الأشخاص "المنبوذين". |
| - Son birkaç yıldır McKinley, bütün Dışlanmış çocukların özgürce hayallerinin peşinden gidebileceği bir yer haline geldi. | Open Subtitles | في السنوات القليلة الماضية مكنلي" كانت مكاناً" حيث كل المنبوذين يشعرون بالحرية |
| ♪ Dışlanmış ♪ ♪ Herhangi bir yıldızdan daha parlak ♪ | Open Subtitles | * المنبوذين * * أكتر إشراقاً من أي نجم * |
| Tanrım, dışlananlara yardım et | Open Subtitles | الهي,اعن المنبوذين |
| Bazı kazazedeler maalesef onun kadar şanslı değil. | Open Subtitles | بعض المنبوذين لم يحالفهم الحظ |