Ancak solo sanatçı olarak kendi müziğimi sahnelerken daha fazla melankolik melodilere yönelmeye meyilliyim. | TED | لكن حينما أؤدي عرضي المنفرد كفنانة، أميل إلى النغمات الحزينة. |
Hepimizi izleyecek. solo dans etmesi için bir kız seçecek. | Open Subtitles | كان جالساً يراقبنا جميعاً، لكي يختار فتاة واحدة فحسب للرقص المنفرد. |
Bu grubu bırakıyorum dostum. Artık solo çalışacağım. | Open Subtitles | سوف أترك هذه الفرقة و أذهب إلى العزف المنفرد |
Tekli mod, 1310 yoksa sistemimiz paramparça olur. | Open Subtitles | الطراز المنفرد , 1310 .. عدا ذلك سينفجر نظامكم لقطع |
Bu büyüleyici saz solosu metemorfozunuzu kolaylaştıracak. | Open Subtitles | ،هذا العزف المنفرد على العود سيهدئ من روعكم |
Ritim tutmada iyiydim, ama pek solo çalamam. | Open Subtitles | كنت جيدة في الإيقاع, لكنني لم أتمكن من العزف المنفرد أبداً. |
Bahse girerim zayıf bir solo yapan biri için daha da korkutucudur. | Open Subtitles | أجل, أراهنك أنه مُخيف أكثر لشخص يقوم بالعزف المنفرد |
Bizim Zack Mooneyham tarafından surat eriten bir solo | Open Subtitles | هو عزف ذوبان الوجه المنفرد من قبل زاك مونيهام الخاص بنا, إنطلق |
14'ümde, Dünya Gençler solo Yarışması'na katıldım. | Open Subtitles | حينما بلغت 14 ,كنت مشتركا في بطولة العالم للعزف المنفرد |
Görünen o ki, evet. solo dans artık ikili dansa dönüşüyor. | Open Subtitles | .هذا ما يبدو ورقصه المنفرد يصبح رقصا لأثنين |
Oh, uyuşturucu ve alkolle ve sonrada, kendi solo albümümle. | Open Subtitles | بالمخدرات، والكحول، وفي النهاية، أصدرت ألبومي المنفرد |
Demek istediğim, solo albümüne yaptıklarını yapmanı görmek istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد رؤيتك وأنت تفعل ما فعلت في ألبومك المنفرد |
Ama davul solo yerine silah sesleri var. | Open Subtitles | لكن بإختلاف أنها طلقات رصاص بدلا من الطبل المنفرد. |
Bir solo performans almıştı özel bir organizasyon. Bana bunu söylemek istemişti. | Open Subtitles | قدّمت أدائها المنفرد لأجل حدث خاص أرادت أن تخبرني عنه |
Ara sıra solo kısmı çalmaya heveslenmez misin? | Open Subtitles | أليس لديكَ الطموح لعزف الدور المنفرد ولو لمرّة؟ |
O zaman belki de solo çalışmaların için Bay'den yardım etmesini ve senin kız arkadaşın olmasını istersin, çünkü benden bu kadar. | Open Subtitles | حسنا، ربما يجب ان تسأل باي ان تساعدك في عرضك المنفرد الاول وان تكون صاحبتك، لأني استقيل |
Mel, solo albümümde bir gelişme olmasa da bir telif ücreti falan olmalı. | Open Subtitles | ميل ، لم يكن هنام مقدم عقد لألبوم المنفرد لابد وأن يوجد بعض الأتعاب |
Tekli hücreden çıkıyorsun. | Open Subtitles | أُطلِقَ سراحُك من الحبس المنفرد |
Mozart'tan.. "Queen of the Night" solosu "The Magic Flute" 'den. | Open Subtitles | (موزارت)، لقد كانت ملكة عزف الليل المنفرد من خلال الناي السحري. |
"The Great Gig in the Sky" 'daki soloyu dinle | Open Subtitles | إستمعي إلى العزف الصوتي المنفرد في أغنية الحفلة العظيمة في السماء |
Sizi bu gece Sally Weaver'ın tek kişilik gösterisinden bir sahne ile başbaşa bırakıyoruz. | Open Subtitles | نترككم الليلة مع مشهد من العرض المنفرد لـ سالي ويفر. |