| Evet, eşcinsel inek oynaşmasını yaparken duydum. | Open Subtitles | سمعت عن ذلك عندما جعلت ذلك المهووس الشاذ يعانقني |
| Sen de bir ahmakla birleşmiş bir inek gibisin. | Open Subtitles | أنتَ مثل المهووس متحد مع الحمق أو شيء مثل هذا |
| Ön kapıyı kullanabileceğini sana kim söyledi inek? | Open Subtitles | من الذي قال بأنه يمكنك إستعمال الباب الأمامي أيها المهووس ؟ |
| Sigorta bunu karşılarsa iyi olur çünkü o manyak nerdeyse çamurluğu parçalıyordu. | Open Subtitles | التأمين يجب أن يغطي هذا لإن ذلك المهووس خلع رفرف مركبتنا تقريبا |
| Elinde bitki manyağı bir herif var, değil mi? | Open Subtitles | لديك ذلك الشخص الأحمق المهووس بالنباتات؟ |
| Bana o katil ruhlu manyağın bu işin içinde olduğunu söylememiştin. | Open Subtitles | انت لم تخبرنى بأن هذا القاتل المهووس كان متورطا فى هذا |
| Akıl, burada temsil ediliyor ve sekse takıntılı olan kısım. | Open Subtitles | التفكير، ويتمثل هنا والشق المهووس بالجنس. |
| Anladım, inek teknisyen havalı çocuklarla oynayamaz. | Open Subtitles | فهمتها المهووس التقني لا يمكنه اللعب مع الفتية الرائعين |
| İnek'in arkamı kollamasına sevindim. | Open Subtitles | حسنٌ، أنا مسرورة لأن هذا المهووس كان يحميني |
| Listeyi ele geçirdikten sonra İnek işini yaptı. | Open Subtitles | بعد ما حصلنا ع القائمه عاد المهووس الى العمل |
| İnek birinden gözde birine sonra tekrar ineğe dönüşüyorsun. | Open Subtitles | تتحول من المهووس للأنيق ثم تعود ثانيًا للمهووس. |
| Yediğim inek beyni çok can sıkıcı. | Open Subtitles | أن دماغ هذا المهووس بالدراسة الذي تناولته مزعج للغاية |
| İnek öğrenci tarafımla şöyle düşündüm, "Vay, işte bu şaşırtıcı. | TED | الجانب المهووس مني فكر، "واو، هذا رائع. |
| Oysa öbür inek öğrenci tarafımla da şöyle düşündüm, "Bu korkunç. Bu tamamen tuhaf. | TED | والجانب المهووس الآخر مني فكر، " هذا رهيب. هذا غريب تماما. |
| Kafanın içinde bok mu var senin? Bu manyak için harcandığının farkında değilmisin? | Open Subtitles | ألا ترى أنك تدمّر حياتك مع ذلك المهووس ومجموعة المولعين بالقتال أولئك؟ |
| Her şeyi. Çılgın partileri. Bir manyak gibi etrafta dolanmayı. | Open Subtitles | كل شئ , الحفلات الماجنه ,السعى مثل المهووس |
| Adın ne evlat? Hayatını o manyak ve silah delisi olan birkaç zenciyle mahvettiğinin farkında değil misin? | Open Subtitles | ألا ترى أنك تدمّر حياتك مع ذلك المهووس ومجموعة المولعين بالقتال أولئك؟ |
| O manyağı adalete teslim etmek bir onurdur. | Open Subtitles | سيكون من دواعي سروري أنّ أقدّم ذلك المهووس للعدالة. |
| Korkunç bir şey olduğun biliyorum ve manyağı donanmadan daha fazla kadın ve erkek kaybetmeden yakalamalıyız. | Open Subtitles | أعني، أنه أمر رهيب، و علينا أن نوقف هذا المهووس قبل فقدان المزيد من رجال و نساء البحرية. |
| Sonra da arkadaşımın, 'manyağın', elektronik grafiti ile meşgul olduğu bodrum katına indim. | Open Subtitles | وبعدها ذهبت للقبو حيث صديقي المهووس يطلق العنان لرسمه الإلكتروني |
| Akıl, burada temsil ediliyor ve sekse takıntılı olan kısım. | Open Subtitles | التفكير، ويتمثل هنا والشق المهووس بالجنس. |
| - Sen hala bir ineksin. | Open Subtitles | -لقد خططوا للأمر منذ البداية -إنك ما تزال المهووس إنهم يحاولون تدميري |
| Ucube herif yalnızca birbirimizin düğmelerini açmamız için bize 200 dolar ödedi,.. | Open Subtitles | المهووس دفع لي نقداً 200 دولار . لتحويل المقابض بعضها لبعض |
| Dr. İneks'in kız arkadaşı olmamasına, şaşmamalı. | Open Subtitles | -لا عجب أنّ الد. (المهووس) لم يستطع التمسّك بخليلته |
| Uzun zaman oldu Psikogor! | Open Subtitles | لقد مضى كثير من الوقت منذ لقائك أيها (المهووس) |