| Değişiklik mevsimler gibidir, ve iki kat daha çabuk gelir. | Open Subtitles | ستتغيرالاوضاع بدون شك كما تتغير المواسم ونتكيف معها بقدر استطاعتنا |
| Bu gerçekten çok ilginç. Peki ya kötü mevsimler? | Open Subtitles | هذا شيق حقاً, لكن ماذا عن المواسم السيئة ؟ |
| Belirli sezon ve bölgeler için geçişleri kısıtlayabilir, çiftleşme, beslenme ve göç dönemlerinde hayvanları koruyabiliriz. | TED | يمكننا تقييد الوصول خلال المواسم وإلى المناطق التي تعتبر مهمة للتزاوج أو التغذية أو الهجرة. |
| Cadılar mevsimlerin koruyucularıdırlar... tohumların tanrıçaları... ve çapraz durduklarında... yıkıcı olurlar. | Open Subtitles | السحرة هم حُماة المواسم الهة الحبوب و عندما عبروا |
| Mevsime göre değişebilir. Boya fiyatları her mevsim farklıdır. | Open Subtitles | يتعمدد على الموسم أسعار اللوحات تختلف بإختلاف المواسم |
| Bir samimi pişmanlık rolü, ve belki yazar sezonlar arasında senin karakterini öldürmez. | Open Subtitles | لتندممنقلبكمرة ، وربما كاتب العرض لن يقوم بقتل شخصيتك بين المواسم |
| Teşekkür ederim. Perilerin mevsimleri değiştirmekten sorumlu olduklarını bilmiyordum. | Open Subtitles | لم تكن لديّ فكرة أنّ الجنيات مسؤلين عن تغيّر المواسم المناخية. |
| Ayrıca mevsimlere göre de değişiyor. Günden güne değiştiğini de duydum. | Open Subtitles | ،ويتبدّل أيضًا مع تواتر المواسم .سمعت أنّه يختلف في أيّام بعينها |
| mevsimler böylece oluşur. Eğim ne kadar büyük ise mevsimler o kadar sert geçer. | Open Subtitles | وهذا ما يمنحنا المواسم المختلفة وكلما ازداد هذا الميل, |
| mevsimler boyu biçimleri ve kelimeleri öğrenmekle uğraşırsın, buna kolay dersen çok yanılırsın. | Open Subtitles | قُضيت المواسم كلها في إتقان الأسلوب النوع ، ليس سهلاً أبداً |
| mevsimler gelip geçerken ışığı ve rengi doğaya veren kim? | Open Subtitles | الذي يعطيها اللون والضوء كما المواسم تأتي وتذهب؟ |
| Ve yıllar geçer mevsimler değişir... ve Tanrıya merhameti için şükranlarımızı sunuyoruz. | Open Subtitles | وبمرور السنين وتغير المواسم نقدم الشكر للرب لرحمته |
| mevsimler geçerken Gisani, kaderine boyun eğip sürüyü takip ederek kendi köyünden uzakta zaman geçiriyordu. | Open Subtitles | كما المواسم السابقة جيساني تابع قدره الحقيقي قضى عده ايام بعيد عن قريته |
| Son birkaç sezon ne benim ne de bu büyük takımın... pek çok hayranının beklentilerini karşıladı. | Open Subtitles | بعض من المواسم الأخيرة لم تكن بمثل توقعاتى أو إلى توقعات العديد من جماهير هذا الفريق العظيم |
| Kötü giden bir serinin gidişatını değiştirecek en uygun zaman sezon sonudur. | Open Subtitles | نهاية المواسم هي المكان الأفضل لاستعادة الأمور |
| Kötü giden bir serinin gidişatını değiştirecek en uygun zaman sezon sonudur. | Open Subtitles | نهاية المواسم هي المكان الأفضل لاستعادة الأمور |
| mevsimlerin ahengini görmemizi sağlayan dünyanın eksenindeki eğime teşekkür etmemiz gerek. | Open Subtitles | و الشكر لله على الميل الهام جداً لمحور الأرض و الذي تسبب في توالي المواسم |
| Dünyamızda mevsimlerin yaşanmadığı yerler de var. | Open Subtitles | و لكن هناك بعض المناطق على كوكبنا لا تتغير فيها المواسم |
| Zengin çocuklar mevsim değiştiğinde kolay hastalanıyorlar. | Open Subtitles | الاولاد الاغنياء يمرضون بسهولة عندما تتغير المواسم |
| Ama önünde sonunda kötü sezonlar geçirirsin ve yola başka yerde devam etme vakti gelir. | Open Subtitles | ولكن في نهاية المطاف ستخسر بعض المواسم وحينها سيكون الوقت قد حان لتواصل المضيّ قدماً |
| "mevsimleri değiştirir ve doğaya birçok şekilde yardım ederler. | Open Subtitles | يقوموا بتغيير المواسم المناخية، و يساعدون الطبيعة بالعديد من الأشكال. |
| Onlar çok yönlü, tüm mevsimlere uyumlu ve beni,yüzleşmek istemediğim gece yarısı deneyimlerinden saklayabilir. | Open Subtitles | كانت متنوعة، جيدة لكل المواسم ويمكنها إخفائي من التحقيق وأسئلة الليلة الماضية التي لم أرغب مواجهتها |
| Haziranda final maçı yok. Spor sezonu Mayıs'ta sona eriyor. | Open Subtitles | ليس هناك نهائيات في يونيو كل المواسم الرياضية تنتهي في مايو |
| Bir üç arası sezonları baş yapıttır! | Open Subtitles | - المواسم الثلاثة الأولى كلاسيكية |