| Saldırganı tarif eder misiniz, Dedektif? | Open Subtitles | أيُمكنكِ أن تصفي المُعتدي عليكِ، أيّتها المُحققة؟ |
| Çalışanlar Saldırganı teşhis edemediler ama güvenlik kayıtları bu adamın, şirket mülküne binlerce dolar değerinde zarar vermeden önce fabrika ustabaşısına saldırdığını doğruluyor. | Open Subtitles | الموظفين لم يتعرفوا على هوية المُعتدي ولكن كاميرات المراقبة تؤكد أن هذا الرجل اعتدى على رئيس العمال قبل أن يُدمِّر مُعدات خاصة بالشركة |
| Sonra o Saldırganı, gözlerimin önünde öldürdü. | Open Subtitles | وقتل ذلك المُعتدي .. مات على الفور , أمامي مباشرةً |
| Ve saldırgan da vicdan rahatsızlığından filan bahsedecek. | Open Subtitles | و يُعبِّرُ المُعتدي عن نَدَمِهِ، أو أي شيء |
| Morarmış doku gösteriyor ki saldırgan onu iki eliyle boğazlamış. | Open Subtitles | شكل الرضّة يُشير إلى أنّ المُعتدي خنقه بكلتا يديه. |
| Mickey bize, ona saldıranın, milyonların tehlikede olduğunu söylediğini söylemişti. | Open Subtitles | أخبرنا (ميكي) أنّ المُعتدي قال أنّ هناك الملايين على المحك. |
| Ya şöyle bir program başlatırsak... şiddet kurbanlarının, mahkûm ya da ekipten... saldırganla etkileşime geçtiği bir program. | Open Subtitles | حيثُ ضَحايا العُنف سواء من المساجين أو المُوظفين يُمكنهُم التفاعُل معَ المُعتدي |
| Saldırganımız kadın olabilir. | Open Subtitles | أعتقد أنّ المُعتدي قد تكون امرأة. |
| Rue Jacob'taydı. Saldırganı gören olmamış. | Open Subtitles | لقد كان في شارع "جايكوب" لا أحد رأى المُعتدي. |
| - Saldırganı gören olmuş mu? | Open Subtitles | -هل رأى أيّ شخصٍ المُعتدي عليه؟ |
| Görelim bakalım saldırgan, eski müvekkillerinden birisi mi. Şüpheli sayısını azaltmalıyız. | Open Subtitles | نرى إن كان المُعتدي أحد عملائها لنُقلص عدد المُشتبه بهم |
| saldırgan o evde yokken içeri girmiş ve eve gelmesini beklemiş. | Open Subtitles | المُعتدي اقتحم المنزل في غيابها وانتظر قدومها للمنزل. |
| Bu olayı kesinlikle Japonların yapacağından emin olmak istiyorduk bu şekilde kimin saldırgan olduğuna dair geriye hiçbir şüphe kalmayacaktı." | Open Subtitles | من المفضل التَأكد من كون اليابانيين من سيفعل هذا "لكي لا يَبْقى أي شَكِّ حول من كان المُعتدي |
| Muhtemel insan olmayan saldırgan. Temkinli davranın. CDC yola çıktı. | Open Subtitles | إحتمالية أن يكون المُعتدي غير بشري توخوا الحذر! |
| Bu süre zarfında Scarlet, Beau'ya saldıranın robot resmini çizdiriyor. | Open Subtitles | في غضون ذلك، (سكارليت) تعمل مع رسّام لوصف المُعتدي على (بو). |
| Dün saldırıya uğrayan kadın pederin saldırganla beraber yok olduğunu ama çıkmaz sokakta olduklarını söylemişti. | Open Subtitles | المرأة التي هوجمت بالأمس قالت أن الكاهن اختفى مع المُعتدي ولكن ذلك الزقاق كان مغلقاً ... |