| Ama buna rağmen her zaman istedikleri sonuçları elde ederler. | TED | ورغم هذا، فهم ينجحون فى الحصول على النتائج التي يريدونها. | 
| Bunun üzerine biz de yasadaki değişiklik ve silah toplama programı sayesinde gerçekleşen olumlu sonuçları gösteren veriler topladık. | TED | وكنا قادرين بعد ذلك على تعئبة البيانات لإظهار النتائج الناجحة الناتجة عن التغيير في هذا القانون وبرنامج جمع الأسلحة. | 
| Bir sonuç alıyorlar ki dönüp dönüp aynı şeyi yapıyorlar. | Open Subtitles | بالتأكيد انهم حصلوا على النتائج يظلّون بالعودة إلى الامر الجيّد | 
| Ona bahis sonuçlarını cama asacağımızı ama fotoğrafları alacağını söyle. | Open Subtitles | أخبره لأننا سنعطيه النتائج التي ستظهر ولكن سنحتفظ بالصور اللعينة | 
| Bu sonuçlar birkaç senelik çok sıkı çalışmanın ardından elde edildi. | TED | لقد حصلنا على هذه النتائج بعد عدة اسابيع من العمل المضني | 
| Sadece sonuçlara bakıyorsunuz ve eylemin iyi veya kötü olduğunu görüyorsunuz. | TED | وما عليك إلا بالنظر إلى النتائج وترى ما اذا كان ذلك ، عموما ، لشيءٍ جيد أم لشيءٍ أسوء. | 
| Etkisi ne? sonucu ne? | TED | ما هو تأثير ذلك؟ ما هي النتائج المترتبه عليه؟ | 
| [Olumsuz Düşünceyle Savaş] Kemoterapi başladıktan dokuz hafta sonra kardeşimin CAT tarama sonuçları geldiğinde yanındaydım ve elini tutuyordum. | TED | بعد مرور تسع أسابيع منذ أن بدأ العلاج الكيماوي، أجرى أخي فحصًا مقطعيًا، وكنت بجانبه عندما حصل على النتائج. | 
| Ancak kendimizi beyinlerimizle ifade eden bizler, hiçbir zaman sonuçları düşünmüyoruz. | TED | ولكن نحن، من ندعي بأننا نمتلك أدمغة، لا نُفكّر في النتائج. | 
| Algoritmalarla birleşen veriler nasıl oluyor da gördüğümüz sonuçları doğuruyor? | TED | وكيف تتحد البيانات مع الخوارزميات لتسفر عن النتائج التي نراها؟ | 
| Ancak bu tarz karışıklıkların sonuçları katlanılmaz hatta korkun olabilir. | Open Subtitles | ولكن النتائج من فعل كهذا قد لا تحتمل ومرعبة أيضاً | 
| Hıımm! Testler halen devam ediyor, ama sonuçları yarın sabaha yetiştirmeyi umuyoruz. | Open Subtitles | إنه في طور الإختبار، ولكن نأمل أن تكون النتائج على مكتبك غداً | 
| Pekala, bir seri daha yapalım, bakalım sonuçları biraz daha normalleştirebilecek miyiz. | Open Subtitles | دعنا نقوم بمتسلسلة اخري, ونري اذا كنا نستطيع جعل النتائج معيارية قليلاً. | 
| Önceden söyledim. Yanlış metodları kullanarak sonuç elde etmek anlamsız. | Open Subtitles | قد أخبرتك سابقاً لا فائدة من النتائج المحققه بالطرق الخاطئة | 
| İhtilafa düştüğümüz konular olsa da sonuç çok önem arz ediyor, değil mi? | Open Subtitles | ربما هناك اختلاف في وجهات النظر بيننا ولكن النتائج هي الأهم اليس كذلك؟ | 
| Ve 6 aylık kontrollerimi de yaptırdım yakında sonuçlarını alacağız. | Open Subtitles | قمت للتو بفحص بعد ستة أشهر وسنحصل على النتائج قريباً | 
| Bazı ilginç sonuçlar elde ettik, arka taraftaki Tepper öğrencilerinin oldukça ilgisini çekecek. | TED | حصلنا على بعض النتائج الشيقة وطلاب كلية تيبر في الخلف سيهتمون جدًا بهذا | 
| Ve çalışmayı bir süre yürüttükten sonra, tüm çalışma arkadaşlarını masa etrafında toplayarak şöyle dedi, 'Peki, beyler, bir takım ön sonuçlara sahibiz. | TED | وبعد التجربة التي قام بها بمدة ملائمة جمع كل زملائه على طاولة واحدة وقال لهم " حسناً يا سادة لدي بعض النتائج الاولية | 
| Ve dünya standartlarındaki sistemlerin en etkili sonucu öğrencilerin bütün sistem dahilinde yüksek performansa ulaşabiliyor olması. | TED | وتبقى أكثر النتائج إدهاشا للأنظمة ذات الكفاءة العالية هي بلوغ النظام بأكمله الكفاءة العالية. | 
| Küçük bir örneklem ile başlayarak sonuçların daha kapsamlı ve maliyetli bir çalışmak yapmaya değer olup olmadığını değerlendirebilirler. | TED | عن طريق البدء بعينة صغيرة، يمكنهم تقييم ما إن كانت النتائج واعدة بما يكفي لإجراء دارسة أشمل وأكثر تكلفةً. | 
| Ve bu, eğer kapusen maymunu sonuçlarına inanıyorsanız, bu ahmakça stratejilerin belki 35 milyon yıldır olduğu anlamına gelir. | TED | وهذا يعني إذا صدقنا النتائج من قردة كابوتشين، أن كل هذه الاستراتيجيات قد يفوق عمرها الخمسة وثلاثين مليون سنة. | 
| sonuca ulaşmak istiyorsunuz ama sosis nasıl yapılıyor umrunuzda değil. | Open Subtitles | تريدون النتائج و لكن لا تريدون معرفه طريقة صنف النقانق | 
| Sorular soracağım, sen cevaplayacaksın. Ben de skor tutacağım. | Open Subtitles | انا اسأل الاسئلة وانت تجيبين واسجل النتائج | 
| Yani tüm bu bulgular muteber ve sağlamdır ve de oldukça ilginçtir. | TED | إذاً، كل هذه النتائج موثوقة و قوية، و هي مثيرة جدأ للإهتمام. | 
| Elde ettiğim en iyi sonuçlardan birini bir problemi çözmeye çalışırken buldum. | Open Subtitles | من أفضل النتائج التي حصلت عليها هي عند محاولة حل مشكلة ما | 
| Bu sayede bizim için bu sonuçlarla temsilcilerimizin mecliste verdikleri oyları kıyaslamak çok kolay bir hale geldi | TED | يصبح الأمر غاية في السهولة للمقارنة بين هذه النتائج وكيف يقوم ممثلونا بالتصويت في الكونغرس | 
| Thai sonuçları bize, AIDS için bir aşı yapabileceğimizi söylüyor. Ve antikor bulguları da bunu nasıl yapacağımızı anlatıyor. | TED | النتائج التايلاندية تخبرنا أنه في الإمكان صنع لقاح للإيدز. و نتائج الأجسام الضادة ترينا كيف نفعل ذلك. | 
| Eğer bütün çabanızı iyi oynamaya verirseniz, sonucun ne olacağı umurumda değil, benim için daima kazanan siz olacaksınız. | Open Subtitles | إن خصصتم مجهودكم وتركيزكم لتلعبوا وتكونوا افضل مايمكن أن تكونه لن تهمني لوحة النتائج لانهُ في لوحتي سنكون فائيزين |