| Dün, şehri korku içinde bırakan o yankesiciyi neredeyse yakalıyorduk. | Open Subtitles | البارحة كدنا أن نقبض على النشال الذي كان يروع البلدة. |
| Bu sabah metroda cüzdanımı çarpan bir yankesiciyi arıyorum. | Open Subtitles | أنا أبحث عن النشال الذى سرق محفظتيفيمتروالأنفاقهذاالصباح. |
| Bir cepçi gibi, sadece daha kaba. | Open Subtitles | انه مثل النشال فقط متهور، انت تعلم ؟ |
| Demek Kanadalı yankesicimiz sensin? | Open Subtitles | إذاً، أنت النشال الكندي؟ |
| Bu bizim yankesicimiz. | Open Subtitles | ها هو ذا النشال |
| Charlie Simon'un yolu bir yankesici ile kesişene kadar. | Open Subtitles | إلى أن صادف شارلي سيومن ذلك النشال والباقي تعلمه |
| Candy, o yankesiciyi bulabilirsen, seni bir daha rahatsız etmem. Asla. | Open Subtitles | (كاندي) لو استطعتِ العثور على هذا النشال لنأكلفكبأيشيء أخر أبداً. |
| - yankesiciyi mi kastediyorsun? | Open Subtitles | -أظنُ أنكَ تقصد النشال . |
| Şu basıktaki bir video karşıma çıktı, "yankesici dersini aldı." | Open Subtitles | انبثق هذا الفيديو تواً وهو معنون بـ "لقن النشال درسه" |
| "yankesici" filmi, suç ve haklardan mahrum olmakla ilgili bir tartışma başlattı. | TED | فيلم "النشال" بدأ بنقاش حول جرم الحرمان من الحقوق. |