Test sonuçlarına göre kanında yüksek miktarda HGH var. büyüme hormonu mu? | Open Subtitles | أثبتت نتائج الفحوصات أن لديكِ مستويات عالية من هرمون النمو في الدم |
büyüme son 50 yılda aslında düşüşte. | TED | النمو في الواقع بانخفاض خلال الخمسين سنة الفائتة |
İnanıyorum ki, büyüme kafamda, tam burada... | Open Subtitles | انا اعتقد ان النمو في دماغي هذة الدماغ هنا |
Ve bu büyümenin çoğu çok büyük bir ormansızlaştırmaya mal olacak. | TED | ومعظم هذا النمو في الإنتاج يأتي على حساب التدمير المتزايد للغابات. |
2050 yılına kadar 9 ila 10 milyar arasında olacağı tahmin edilmektedir. Bu büyümenin çoğu Afrika'da olacaktır. | TED | ومن المخمن بأننا في عام 2050، سنكون بين 9 و 10 مليارات من السكان، وسيكون الحجم الأكبر لهذا النمو في إفريقيا |
Şırıngada, büyüme hormonu da bulduk. | Open Subtitles | لقد وجدنا آثار البشري هرمون النمو في المحقنة، أيضا. |
- Evet, tabii. - Ya yeni yeşil büyüme paketi? - Onda ısrar ediyoruz. | Open Subtitles | وحتى في مجال النمو في الطاقة المتجددة بالرغم من اعتراض حزب العمال |
Valizinde 20 tüp büyüme hormonu bulunmuş. | Open Subtitles | الجمارك عثرت على 20 عبوة من هرمون النمو في حقيبته |
Projenin 13 .sayfasında büyüme tahminlerini göreceksiniz. | Open Subtitles | سترى توقعات النمو في الصفحة 13 في أطروحتك |
Finansal krizden önceki 15 yıl boyunca Alttaki %99'luk gelir dağılımının büyüme oranı, az önce bahsettiğimiz ortalamadan yarım puan daha yavaştı. | TED | على مدى السنوات الخمسة عشرة قبل الأزمة المالية, معدل النمو في التسعة والتسعين في المائة السفلى من إيرادات التوزيع كان أبطأ بنصف نقطة من المتوسطات التي كنا نتحدث عنها من قبل. |
Şimdi sizler birer ekonomist olabilir misiniz görmek istiyorum, çünkü eğer son 10 sene için büyüme oranı %5,5 olduysa tahmin edin bakalım IMF önümüzdeki 5 yıl için Afrika'da nasıl bir artış öngörüyor? | TED | اود أن أرى بأن كنتم قادرين على أن تصبحوا إقتصاديين لأنه إن كان النمو في العشر سنوات الماضية خمسة ونصف بالمئة مالذي تظنونه حول ما سيتوقعه صندوق النقد الدولي في الخمس سنوات المقبلة لنمو أفريقيا ؟ |
Gelecek beş sene içinde, Çin'de bundan sonraki bir milyar tüketici, ekonomilerimize Avrupa'daki en tepedeki beş pazarın toplamından daha fazla büyüme zerk edecek. | TED | في الخمس سنوات المقبلة المليار مستهلك المقبل في الصين سيضخون المزيد من النمو في اقتصاداتنا أكبر من الأسواق الخمسة الكبرى في أوروبا معًا |
Kristin Melvoy'un vücudunda, insana özgü büyüme hormonu yoktu. | Open Subtitles | لم يكن هناك البشري هرمون النمو في الجسم كريستين Melvoy ل. |
Yani, insülin benzeri büyüme faktörü IGF-1 gibi kanseri büyüten nedenleri bedenimizden elimine etmeliyiz. | Open Subtitles | لذا نحتاج إنقاص عوامل النمو في أجسامنا IGF-1 مثل، عامل النمو شبيه الأنسولين 1. |
Sizlere, son üç yıldan beri kıtadaki ortalama büyüme oranının yıllık yüzde 2,5'ten yüzde 5'e çıktığını anlatmaya çalışıyorum. | TED | أحاول ان اقول لكم انه منذ السنوات الثلاث الماضية ، انتقلت متوسط معدل النمو في القارة من حوالي 2،5 % الى حوالي 5 % سنويا. |
Tahminleme perspektifinden, eğer ticarette değişiklik bekliyorsak, mesela Afrika büyüme ve Fırsatlar kanunu nedeniyle, veya ticareti teşvik eden diğer politikalar nedeniyle, hangi bölgelerde yoğun olarak HIV enfeksiyonu görülebileceğini biliriz. | TED | من وجهة نظر تنبوئية, إذا علمنا أين من الممكن أن تتغير التجارة على سبيل المثال, بسبب النمو في أفريقيا و قانون الفرص أو السياسات الأخرى التي تشجع التجارة يمكننا في الواقع التفكير في المناطق التي من المحتمل أن تصاب بالإيدز بشكلٍ كبير |
Evet, ev tamiri meraklılarından özür diliyorum ama su işinde elektrkli aletlerden daha fazla büyüme var ve bu şirket "yeni Yeni Dünya" adını verdikleri şeyi başarmak istiyorlardı. | TED | حسنا، مع الاعتذار لجماهير تحسين المنزل، هناك المزيد من النمو في الماء مما هو عليه في وسائل الطاقة، وهذه الشركة وضعت نظرها على ما يمكن أن نطلق عليه "العالم الجديد الجديد". |
Göstermediği şey ise bu büyümenin çoğunun Güney Amerika'dan gelecek olduğu. | TED | ما لا يظهر هنا أن معظم هذا النمو في الإنتاج قادم من أمريكا الجنوبية. |
Yaşadığınız yerde büyümenin kolay olmadığına eminim ama okuduğunuz lisede üniversite mezunu olan 10 kişiden birisiniz ve bir tek sizin doktoranız var. | Open Subtitles | أنا متأكد أنه لم يكن سهلا النمو في الوضع العائلي الذي ترعرعت فيه لكنك كنت واحد من أصل عشرة ممن درسوا في المؤسسة التي درست فيها و تخرجوا من الجامعة |
Burada göreceğiniz şey büyümenin, bitki örtüsünün ritmi -- kıtalardaki gıdanın bir kaynağı -- doğrudan deniz yüzey sıcaklığı ritmine bağlı. | TED | ما الذي سترونه هو أن النغمات في النمو, في نمو النباتات-- التي يعتبر الطعام قائمة فرعية منه على القارات مرتبطة مباشرة لنغمات لحرارة سطح البحر |