| O çiçek düzenleme öğretiyor, yani buraya sadece kadınlar gelir. | Open Subtitles | إنها معلمة تنسيق زهور لذلك فإن هذا المكَان لا يأتيه غير النّساء |
| kadınlar erkeklerden daha az ter bezlerine sahiptir, ama onlarınki daha geniş ve daha aktiftir. | Open Subtitles | النّساء لديهنّ أقلّ غدد تعرّق من الرّجال لكنّها أوسع، و أكثر نشاطاً |
| Bütün kadınlar gibi, ikisini de istiyor. | Open Subtitles | إنّها كسائر النّساء ترغب في كلاهما إنّنا نعيش بالـ19.. |
| Sanatın iyi olduğu birşey varsa... o da, kadınların kalplerinde ki buzları erittiğidir. | Open Subtitles | ،إذا كن للفنّ شيء واحد يفعله هو إذابة الجليد المتحجّر في قلوب النّساء |
| Ben de güzel, seksi ve duygulu kadınlardan sıkılmaya başlamıştım. | Open Subtitles | أتعلمين، لقد مللت من النّساء الجميلات الممشوقات و مُرهفات الإحساس |
| O kadar çok kadınla birlikte oldu ki, onu hatırlamıyordur bile. | Open Subtitles | لقد أنجذب إلى العديد من النّساء لا يستطيع أن يتذكرها |
| Ben eğlenceli Kadınları, hot dog'ları, oyun şovlarını severim. | Open Subtitles | أحبّ النّساء المُسلّيات النّقانق، الألعاب التّلفزيّة |
| Bu hafta, bildiğim tüm Kadınlarla dışarı çıktım. | Open Subtitles | أتعلمين شيئاً؟ هذا الأسبوع قمت بالخروج مع جميع النّساء اللّواتي أعرفهنّ |
| Wichita Falls, Texas'ta almıştım, ve kadınlar hakkında bunları işte o zaman öğrendim. | Open Subtitles | في ويشتافال، تكساس وحينها علمت بهذه الأمور بشأن النّساء |
| Şimdiye kadar sadece kasıntı... inek görünümlü kadınlar gördüm de. | Open Subtitles | أعني، حتى الآن رأيت بعض المغرورات فقط غير متحضرين مثل النّساء التى بالخارج |
| Erkekler, kadınlar, çocuklar. Hepsi ağladı, hepsi yalvardı. | Open Subtitles | الرّجال, النّساء, الأطفال, يبكون جميعًا, يتسوّلون جميعًا. |
| kadınlar da müdür olabilir domuz. | Open Subtitles | بإمكان النّساء أن يشغلن هذا المنصب أيّها الوغد، أنا أعرف أناساً |
| Ayrıca kadınlar işleri iyi halleder. | Open Subtitles | لمراقبته، وأيضاً النّساء يسهّلون الأمور دائماً |
| Tuhaf, değil mi? Alkoliklerin kızları genelde çok iyi kadınlar oluyorlar. | Open Subtitles | يا له من أمر غريب، كيف لبنات مدمني الخمر يُصبحن أحنّ النّساء. |
| Sence bütün kadınlar potansiyel olarak lezbiyen mi? | Open Subtitles | أتعتقدُ أنَّ كلَّ النّساء قد يصبحن شاذّات في المستقبل؟ |
| kadınların hepsi dedikodu hastası ve erkeklerde... | Open Subtitles | النّساء مثيرات للشفقة وثرثارات .. والرجال |
| - kadınların kötü şoför olduğunu hep söylerim. | Open Subtitles | دائماً ما أقول بأنّ النّساء هنّ سائقات سيّئات أوافقك الرّاي |
| Aynı şekilde kadınların gösterişsiz iffetiyle ve adabıyla giyinmesini isterim. | Open Subtitles | وكذلك، أريد أن يزيّن النّساء ذواتهنّ بلباس الحشمة، |
| Bazen erkekler kadınlardan daha çok hoşuma gidiyor. | Open Subtitles | ولكن أحياناً أستمتع بالرجال أكثر من النّساء |
| Evet, partiyi düzenleyenin görevlerinden biri de bu. Neden buradaki kadınlardan birine sormuyorsun? | Open Subtitles | لما لا ذلك تطلب من أحد النّساء هنا؟ |
| Belki barlara gidip bir sürü kadınla birlikte olacaksın. | Open Subtitles | ربّما تذهبين إلى الحانات وتنتقين عدداً من النّساء |
| Sadece meraktan soruyorum, ne tür Kadınları çekici bulursun? | Open Subtitles | فقد بداعي الفُضول، أيّ نوع من النّساء تُفضل؟ |
| - Bana da bütün Kadınlarla olur. - Ben zor hatırlarım ama onların akılları başlarından gider. | Open Subtitles | ذاك يحدث معي طوال الوقت مع النّساء أنسى كلّ شيءٍ بينما هنّ يذبنَ فيّ عشقاً |
| İsyancı güçler geldiğinde siz ve kadınlara ne olacak sanıyorsunuz? | Open Subtitles | هل تعرف ماذا سيحدث لك و هؤلاء النّساء عندما يصل المتمرّدون هنا ؟ |