| Noel, Cadılar Bayramı'na nazaran kötü ruhları uzak tutmakla daha alakalı. | Open Subtitles | العيد هو أكثر من ما نرتديه للأرواح الشريره فى عيد الهالووين |
| Cadılar Bayramında buradayız. Çünkü bilirsin Cadılar Bayramı'nın kendisi benim. | Open Subtitles | سوف نكون هنا في عيد الهالووين بالطبع, لأن الهالووين ملكي |
| Doğum günün dışında, bugün ayrıca Cadılar Bayramı. | Open Subtitles | وبالإضافه الى عيد ميلادك انه أيضا الهالووين |
| Cadılar Bayramı için sakla, sat, bir şey yap işte! | Open Subtitles | احتفظ به لعيد الهالووين , أو أذهب لحفلة لاو بهاواي أو بعه على الانترنت لا أعلم |
| Görünüşe göre birinin oynadığı oyunun hayaleti cadılar Bayramında onu avlamaya geliyor. | Open Subtitles | يبدو أن شبح خداع أحداهن يجب أن يرجع ويلاحق عيد الهالووين هذا |
| Perez Hilton bile yalnız çocuğumuzun Cadılar Bayramı hediyesini öğrenmiş durumda. | Open Subtitles | حتى بيريز هيلتون يعرف أن الولد الوحيد سيحصل على حلوى في عيد الهالووين |
| Cadılar Bayramı'nın sadece bir gece sürdüğünü unutan küçük kızlar hariç... | Open Subtitles | عدا عن الفتيات الصغيرات اللاتي ينسين أن عيد الهالووين يدوم ليلة واحدة |
| Biliyorsun, Navid'in dikkatini çekmek için Cadılar Bayramı partisine gelmek benim fikrimdi. | Open Subtitles | أتــعـلميــن كنت اعتقد أن الذهـاب لحفـلة الهالووين |
| Hala Cadılar Bayramı'ndan kalma şekerler duruyor. | Open Subtitles | لقد بقيت لدي هذه من عيد الهالووين الاخير الى الان |
| Cadılar Bayramı artığı olacağına likör olsun. | Open Subtitles | الشراب الكحولي افضل من الحلاوة الباقية من عيد الهالووين |
| Tamam, Hiçbirimizin hatırlamadığı Cadılar Bayramı partisini hatırlıyor musun? | Open Subtitles | حسناً، هل تتذكر حفلة الهالووين ؟ اللتي لا يمكن لأحد منا تذكرها ؟ |
| Ayrıca ışıkları yanıp sönmeye ayarladım, çünkü bugün Cadılar Bayramı! | Open Subtitles | كما أنني أعددت الانوار لتنطفيء بشكل مفاجئ لأنه الهالووين |
| Cadılar Bayramı olduğu için kendimizi kaybediyoruz, sakin olmalıyız. | Open Subtitles | نحن نشعر بالفزع لأنه الهالووين يجب علينا أن نهدأ |
| Fırsat. Ve Cadılar Bayramı'nda Joker olmuştu. | Open Subtitles | و تنكر كالجوكر في الهالووين و هذا هو الدافع |
| Ve Cadılar Bayramı'nda Joker olmuştu. Gerekçe. | Open Subtitles | و تنكر كالجوكر في الهالووين و هذا هو الدافع |
| Hayır, Jimmy. İki gey adam için Cadılar Bayramı'nı mahvettin. | Open Subtitles | لا، يا جيمي، لقد أفسدت الهالووين على شاذّين |
| Pekala, Cadılar Bayramı kostümümle çalışmaya devam edeyim. | Open Subtitles | حسنا سوف أذهب لأعمل علي زيي في عيد الهالووين |
| Cadılar Bayramı'ndaki hile kısmı dışında öpüşmedik bile.. | Open Subtitles | نحن حتى لم نقبل بعضنا بأستثناء لخدعة الهالووين |
| İyi şeyler alınca Cadılar Bayramı'ndan önce hepsini yiyoruz. | Open Subtitles | عندما أشتري الأشياء الجيدة نأكلها كلها قبل الهالووين |
| Muziplik gecesinde gelecek ihbar telefonlarının sayısını tahmin ediyorsun, yani cadılar bayramından bir gece önce. | Open Subtitles | محاولين تخمين عدد المكالمات المزعحة الليلة و التي هي ليلة الهالووين |