| Vücudunda aşırı miktarda eroin vardı, bu da katater takılırken soruna yol açtı, bu da böbrek yetmezliğine neden oldu. | Open Subtitles | كانَ لديكَ كمية كبيرة من الهروين في جسمك ما جعلكَ تتهاون في قسطرتك ما أدى إلى الفشل الكلوي |
| Kanında yüksek miktarda eroin var. Herkes geriye. Bileğinizi sabit tutun. | Open Subtitles | لديهِ أيضاً كمية كبيرة من الهروين في دمِه ما هذا يا رجُل؟ |
| Isabella' nın kumaşlarına eroin gizliyordum. | Open Subtitles | انا اضع الهروين في اقمشة ايزابيلا |
| Eğer Tara gibi fit bir kızın benimle birlikte olma ihtimali olsa, muhtemelen göz bebeklerime bile eroin enjekte ederdim. | Open Subtitles | فلربما حقنت الهروين في مقلة عيني |
| Bünyesinde eroin buldular Ray. | Open Subtitles | راي لقد وجدوا الهروين في جسدها |
| Son yılda 49 milyon Amerikalı, kokain, ot ve eroin kullandı. | Open Subtitles | أكثر من 49 مليون أمريكي يتعاطون الكوكايين الكراك" أو الهروين في السنة الماضية" وهؤلاء الأوغاد أصبحوا أكثر قوة بالتحالف مع عصابتين تهريب مكسيكية |
| eroin güvende. Şimdilik. | Open Subtitles | الهروين في أمان الآن |
| Kasığımda eroin kaçırdım. | Open Subtitles | هربت الهروين في مهبلي |
| -Nasıl bir nevi kasığında eroin kaçırırsın? | Open Subtitles | - كيف يمكنك بشكل ما ... تهريب الهروين في مهبلك؟ |
| Steve bana geçen kasım yaptığın büyük eroin baskınından bahsetmişti. | Open Subtitles | (ستيف)، أخبرني عن اعتقال اصحاب الهروين في نوفمبر الماضي... |