Balzamik soslu ızgara edilmiş kuşkonmaz ve tuna tartar ister misiniz? | Open Subtitles | أترغب ببعض التونا وبعضاً من الهليون المشوي المشبّع بالخل البلسمي الخفيف |
Eğer kuşkonmaz gibi sağlıklı bir yiyecekle ilgili olumlu bir anı ekseydik, insanların daha fazla kuşkonmaz yemek istemelerini sağlayabilirdik. | TED | إذا زرعنا ذاكرة دافئة وغامضة، تحتوي على غذاء صحي مثل الهليون، ويمكن أن نحل على الناس على أن تريد أن تآكل الهليون أكثر. |
Mutfak demişken, bunlar kuşkonmaz bitkisi. | TED | بمناسبة الحديث عن المطابخ، إليكم بعضا من نبات الهليون. |
Eğer yapabilirsek, kopmuş ve zarar görmüş sinirlerin uçlarını kuşkonmaz kullanarak yeniden oluşturabiliriz. | TED | لأنه إذا إستطعنا ذلك، فعندها ربما يمكننا إستخدام نبات الهليون لتشكيل وصلات جديدة بين طرفي الأعصاب التالفة والمقطوعة. |
Size komik bir şey söyleyeyim. Salicornia; deniz fasulyesi, tuzlu su kuşkonmazı ve ot turşusu olarak bilinir. | TED | سأخبركم بدعابة. الأشنان معروفة بفول البحر، نبات الهليون و مخلل الأعشاب. |
5 numaraya bir kuzu, kuşkonmazlı tavuk ve 4 numaraya da meyve yaprağı. | Open Subtitles | و حمل، فرخ الهليون على 5، و رقائق من التوت على 4. |
Kahvaltılarda zorunlu olarak kuşkonmaz servisine, 5 yaşının altındakilere korsenin serbest bırakılmasına ve köleliğin kaldırılmasına taraftarız. | Open Subtitles | نحن نؤيد القرار الإلزامي بأكل الهليون مع الإفطار وكورسيهات مجانية للأطفال تحت 5 سنوات، وإلغاء العبودية |
Bir çok ılımlı insan kuşkonmaz ısrarınıza saygı duyacaktır, ama bu köleliğin kaldırılması hakkındaki aşırı saçmalığa ne dersiniz? | Open Subtitles | العديد من الناس سيوافقونك على الهليون لكن ماهذا القرار المتطرف الخاص بإلغاء العبودية؟ |
O durum farklı, seni salak. Ayrıca kereviz değil, kuşkonmaz. | Open Subtitles | هناك فرق يا غبي واسمها الهليون وليس الكرفس |
17. yüzyılda hanımefendiler kuşkonmaz yemezlermiş. | Open Subtitles | في القرن 17 إمرآة نبيلة لم تكن تأكل الهليون |
Oksijensiz kalmış, 10 yılını kuşkonmaz olarak geçirdi. | Open Subtitles | كان مختنقاً كنبات الهليون من يعرف أي خلل أصابه؟ |
Güzel bir fleto, bir parça kuşkonmaz ve biraz böğürtlen şurubu. | Open Subtitles | ،بعض من لحم الفيليه، بعض الهليون وبعض سلطة التوت |
Stalk Inn, görebileceğiniz en şirin kuşkonmaz çifitliklerinden birisi, bu yüzden kapandı. | Open Subtitles | هذا ما أسقط نزل الطرائد واحدة من أجمل وأصغر مزارع الهليون ستراها على الإطلاق |
Mayıs ve haziran aylarında, alternatif olarak kuşkonmaz da yiyebilirsin. | Open Subtitles | ولا تنسـى أنه في شـهر مايو ، ويونيو الهليون يكون اختيارا موفقا |
Üstüne biraz sıcak sos ve kuşkonmaz da koyabilirim. | Open Subtitles | .لا,لا احبه يمكنني ان اضع صلصة حارة .وبعض الهليون على الجانب |
Görünüşe göre, hayatım boyunca istediğim şeker ötesi, toprak yapımı kuşkonmaz tabak çanak setini alacağım. | Open Subtitles | يبدو أنني سأحصل أخيراً على طبق تقديم الهليون الخزفي المذهل والذي طالما أردت الحصول عليه |
Rostomun yanına gideek biraz kuşkonmaz al. | Open Subtitles | خُذْ بعضًا من نبات الهليون وضعهُ على الشوايّة. |
Beyaz kuşkonmaz olsun. Daha eğlenceli. | Open Subtitles | خُذْ نبات الهليون الأبيض، إنّهُ أكثر متعة. |
Limon mus eşliğinde deniz prensi concassé altında kuşkonmaz salı ve gökkuşağı puantiyeli sos. | Open Subtitles | كونكاسي أمير البحر مع رغوة الليمون على عود الهليون مع قوس قزح صلصة نقط البولكا. |
Sevgili Noel Baba, büyükbabam senin bu viskiyi ve kuşkonmazı sevdiğini söyledi... | Open Subtitles | عزيزي سانتا لقد أخبرني بوبا أنك ستحب هذا الهليون والويسكي |
Pastırmaya sarılmış, kuşkonmazlı ve parmesanlı deniz tarağı pişirmeyi düşünüyorum. | Open Subtitles | مع القليل من نبات الهليون ورشة خفيفة من جبن البارميجان الإيطالي |
Sana göre, Poley, Asparagas haber gibi. | Open Subtitles | بالنسبة لك (بولي)، الأمر كبيع نبات الهليون |
Şöyle yazıyor: "Yemekte yine kuşkonmaz var. kuşkonmazdan nefret ediyorum." | Open Subtitles | مكتوب "نبات الهليون على العشاء مجدداً، أكره الهليون |