"الوحيد و" - Traduction Arabe en Turc

    • tek
        
    Hayır. tek kaset kullanıp, yeniden üzerine çekiyorlar. Tasarruf etmek için. Open Subtitles لا، على مايبدو أنه الشريط الوحيد و يسجلون عليه لتوفير المال
    Senden tek bir şey yapmanı istemiştim, Chip, sadece tek bir şey. Open Subtitles لدي لك أن تأمر الوحيد و طلب الشيء، الشيء الوحيد الذي رقاقة،
    tek yol bu, başka çaremiz kalmadı. Open Subtitles هذا هو السبيل الوحيد و انكم جميعا تعرفون ذلك.
    Öncelikle, içeri giren tek yol burası. Sonra, merdiven boşluğuna ulaşmalıyız. Open Subtitles هذا هو المدخل الوحيد و علينا أن نصعد هلى الدرج
    Öncelikle, bu, içeri girmenin tek yolu. Yukarıya körü körüne çıkacağız. Open Subtitles هذا هو المدخل الوحيد و علينا أن نصعد هلى الدرج
    Bende tek geçiş kartı var ve bizzat personelin hepsini yönlendiririm. Open Subtitles عندي هنا الترخيص الوحيد و هو يحل محل ترخيص كل الموظفين و ترخيصي شخصيا
    o benim tek oğlum. Adımı o sürdürecek. Open Subtitles و هو أبني الوحيد و أنا اريده لكي يرفع أسمي
    Pekâlâ, bu bizim tek ipucumuz. Başka çarem yok. Open Subtitles حسنا ، إنه دليلنا الوحيد و علينا التصرف وفقا له
    Oranın tek alanımız olduğunu ve her şehirden 1 milyon mil uzakta olduğumuzu düşün. Open Subtitles نظراً لأنه مشغل محركنا الوحيد و نحن بعيدان عن العدم بمئات الأميال
    Biliyorum, biliyorum. Elimdeki tek kişisin ama bunu da kimsenin bilmesi gerekmiyor, değil mi? Open Subtitles اعلم,انك رجلي الوحيد و لكن يجب الا يعرف احدا بذلك
    tek başına adaleti ve insan kontrolü dışında yaşamayı ima ediyor. Open Subtitles بمعنى الحكم الوحيد و القدرة على التصرف خارج تحكم البشر
    İsme gelince, eğer uçağa benim tek oğlum Lee Hae Suk'un adını verirseniz bundan daha çok onur duyarım, Valim. Open Subtitles وضع أسم أبني الوحيد و يصبح أسم الطائرة لي هاي سيوك سعادتك
    Onun tek oğlu ve buna dayanamam. Open Subtitles وهذا ابنها الوحيد و لا يمكنني المخاطرة بذلك
    Önemli olan tek şey seni sevdiğimi bilmen. Open Subtitles الأمر الوحيد و المهم هو أن تعرف أنني أحبك
    Burası tek otel ve o acımasız yaşlı kadın evcil hayvanlara izin vermiyor. Open Subtitles وهذا هو الفندق الوحيد و السيدة الكبيرة لا تسمح بالحيوانات الأليفة. أنت لن...
    Çünkü, tek basit görevi bile beceremedin. Open Subtitles لأنك لا تستطيعين القيام بعملك الوحيد و البسيط
    İntikam görevi tek amacı haline gelmiş olabilir ve şimdi nereye baksa bir bela görüyor. Open Subtitles قد تكون مهمة تطبيق القانون أصبحت محط تركيزه الوحيد و الان يرى المشاكل أينما نظر
    Asıl önemlisi elimizdeki tek silah bu... ..ve sadece üç mermi kaldı. Open Subtitles إن هذا هو السلاح الوحيد و جلّ ما تبقى لنا هو 3 طلقات
    Bir keresinde bana bir kadın olmanın ağırlığını taşıyamadığınızı, ...size bir Kraliçe olduğunuzun hatırlatılmasını istemediğinizi , ...ama ilgilenmeniz gereken tek şeyin göreviniz olduğunu bildiğinizi söylemiştiniz. Open Subtitles و لكن جلالتك قد قلت لى ذات مرة أنك لا يمكنك تحمل ترف كونك امرأة و أنك كنت دائماً مجبرة على تذكر أنك ملكة و أن حبك الوحيد و تفكيرك الوحيد ، هو لواجبك
    Görünürde yaşayan tek akrabası sizdiniz, tabii siz de siz neredeydiniz, amcanız öldürülürken, monsieur? Open Subtitles و لكن "آنتوني" توفي و كل شئ يشير إلى أنك القريب الوحيد .. و بالطبع كنت و أين كنت عندما قُتل خالك يا سيدي ؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus