| Bu iş iyi sonuçlanırsa, krallıktaki tek güvenli yer, benim himayem olacaktır. | Open Subtitles | إذا انتهى هذا الأمر بخير، المكان الآمن الوحيّد سيكون تحت حماية مملكتيّ |
| Neden? Olaylar kontrolden çıktı, bu yüzden. Alabileceğimiz tek karar bu. | Open Subtitles | . لأن الأمور خرجت عن السيطرة هذا هو القرار الوحيّد الذي نستطيع إتخاذه |
| Buradaki tek akıllı benim! Sen de mi aklını kaçırdın? | Open Subtitles | أنا الرجل الوحيّد هنا، أيّتها المجنونة الأخرى؟ |
| İster inan ister inanmayın ama benim tek derdim ne sadece sizle kafa yapmak... ne de pisliğinizi temizlemek... | Open Subtitles | أمتطاء ظهوركم ليس الشيء الوحيّد الذي أعيش من أجله، ولا إصلاح أعمالكما. |
| Ama bu soruşturmadaki tek tanık olduğunu anlaman gerek. | Open Subtitles | لكن نريد أن نفهم لأنّك الشاهد الوحيّد بهذا التحقيق |
| İkincisiyse, bana gerçekte neler olduğunu anlatırsın çünkü benim bildiklerimi öğrenmenin tek yolu bu. | Open Subtitles | مالذي يجري حقيقةً؟ لأنّه الخيار الوحيّد الذي أريد أن أعرفه |
| tek endişelenmemiz gereken şey bu ufaklığın bizi soyması. | Open Subtitles | الشيء الوحيّد الذي علينا القلق حياله هذا السارق. |
| Evet, bunun için mantıklı tek açıklama bir rüya. | Open Subtitles | أجل، لأن الحلم السبيل الوحيّد لأيّ من هذا المنطق. |
| Senin de söylediğin gibi, ben ailemizin tek umuduyum. | Open Subtitles | أجل ، كما قلتِ... أنا الأمل الوحيّد لعائلتنا. |
| Beni rahat bırakın. Kendinize bir bakın. Sanki buradaki tek delirmiş insan benim. | Open Subtitles | إتركوني لوحدي أنا المجنون الوحيّد هنا. |
| Foshan'da boğma hareketine bilen bir tek ben yokum. | Open Subtitles | لست أنا الوحيّد في " فوشان" من يتقن مهارة الخنق |
| Foshan'da boğma hareketine bilen bir tek ben yokum. | Open Subtitles | لست أنا الوحيّد في " فوشان" من يتقن مهارة الخنق |
| Buradaki tek telefon teyzenin evinde. | Open Subtitles | بأنّ الهاتف الوحيّد هنا في بيت العمّة |
| Kızdığım tek kişi oğlum. | Open Subtitles | الشخص الوحيّد الذي غاضبٌ منه هو إبني. |
| Seni böyle görebilecek tek erkek benim. | Open Subtitles | فأنا الرجل الوحيّد الذي رآكِ هكذا |
| Olması gereken tek yer bu gölün dibi! | Open Subtitles | المكان الوحيّد للسيّف قاع البحيرة |
| İki örnek arasındaki tek fark eğim ve baskı. | Open Subtitles | الفرق الوحيّد بين العينتين الميل والضغط |
| Oraya girebilmenin tek yolu, bir hayvanın üstü mü yani? | Open Subtitles | أهذا الطريق الوحيّد بواسطة الحيوان؟ |
| Onun hayatını kurtarmanın tek yolu, gitmesine izin vermekti. | Open Subtitles | السبيل الوحيّد لنجاتها أن يتركها تذهب |
| Hep yanımda olan tek insan o. | Open Subtitles | إنه فقط الشخص الوحيّد الذي كان يساعدني. |