| Bu biraz Fazla mesai gerektirebilir! | Open Subtitles | نحن يَجِبُ أَنْ نَضِعَ في بَعْض الوقت الإضافي على هذا. |
| Zavallı seri katili kurtarmak için Fazla mesai yapıyoruz. | Open Subtitles | لا شيء مثل الوَضْع في بَعْض الوقت الإضافي لتَوفير قاتل محترف بائس |
| Fazla mesai ücreti alabilmek için yangın çıkaran bir itfaiyeci duymuştum. | Open Subtitles | نيران مكانِ للحُصُول على الوقت الإضافي. لا تُخبرْني أنت تَسْقطُ أجسام للنقدِ الإضافيِ. |
| Bobo Del Rey ile ilgili bilgiye karşılık burada geçireceği ekstra zaman. | Open Subtitles | الوقت الإضافي هنا لبعض مزيد من المعلومات على بوبو ديل ري، حسنا؟ |
| Hey. Seni Fazla mesaiye veririm. | Open Subtitles | سأعطيك بَعْض الوقت الإضافي في العمل ، موافق |
| Daha şimdiden 5 randevuyu gelecek haftaya kaydırmak zorunda kaldım. Ayrıca, yaptığım fazla mesaileri saymıyorum bile. | Open Subtitles | بدون الحاجة لذكر الوقت الإضافي بِأَنِّي يَضِعُ في. |
| Bunda Fazla mesai alır mıyız, biliyor musun? | Open Subtitles | هل سنحصل علي أجر الوقت الإضافي هذه المرة؟ |
| Eşi son zamanlarda çok Fazla mesai yaptığını söyledi. | Open Subtitles | قالت زوجته أنه عمل الكثير من الوقت الإضافي مؤخراً |
| Fazla mesai ya da saatlerin fazlalığı konusunda bizi korumuyor, ...ayrıca yazdığına göre, dava bile açamazmışız. | Open Subtitles | إنه لا يحمينا من ناحية الوقت الإضافي أو ساعات العمل ومكتوب هنا أننا لا يمكن أن نرفع دعاوى قضائية ضدهم |
| Fazla mesai için iyi ödeme alıyorum. | Open Subtitles | أجني مرتبًا جيدًا بالعمل في الوقت الإضافي |
| Fazla mesai için de benden para istedi. | Open Subtitles | يريدَني أَنْ أَدْفعَ عن الوقت الإضافي. |
| Ve ikinci olarak da benim Fazla mesai ücretine ihtiyacım var. | Open Subtitles | وثانيا... ... أنا في حاجة إلى الوقت الإضافي. |
| Kesintilerin ilk adımı olarak Fazla mesai ücretleri geçici olarak durduruldu. | Open Subtitles | .سيتم وقف دفع أجور الوقت الإضافي |
| Bir de Fazla mesai var! | Open Subtitles | وهناك الوقت الإضافي |
| Yeterince Fazla mesai yaptınız. | Open Subtitles | معاك الوقت الإضافي الكافيِ |
| Yine Fazla mesai yaparım. | Open Subtitles | سأضرب الوقت الإضافي ثانية. |
| Fazla mesai maaşı gibi. | Open Subtitles | -أخبرنا عن أجر الوقت الإضافي |
| - Sana ekstra zaman veremem. | Open Subtitles | -لا أستطيع أن أوفّر لك الوقت الإضافي |
| Hem sana ihtiyacım var. Sen bir kanıtsın. Fazla mesaiye kalacağım gibi. | Open Subtitles | أنا أحتاجكِ, أنتِ دليل يبدو مثل الوقت الإضافي لي (مادلين) استمعي إليّ |
| Bütün o, tatlı fazla mesaileri düşün. | Open Subtitles | فكر في الوقت الإضافي الرائع الذي نوفره حسب هذا المعدل |