| Ama bebeğim, bir yenidoğan odası düzenlemek, küçük karavanlarla test sürüşüne çıkmak, bebek telsizi almak için çok erken. | Open Subtitles | لكن الوقت مبكر على تأسيس حجرة للطفل أو تجريب قيادة حافلة صغيرة أو شراء جهاز لسماع الصوت عن بعد |
| Sen bebeksin... Bunun için çok erken. | Open Subtitles | أنت طفل الوقت مبكر على الولادة |
| Şu an bunu düşünmek için çok erken ama, | Open Subtitles | الآن الوقت مبكر على التكهن، لـكن |
| Bunları konuşmak için biraz erken değil mi ? | Open Subtitles | أليس الوقت مبكر على الحديث حول الإشتراك في المقص ؟ |
| Bunun için biraz erken değil mi? Sabahları hâlâ güçlü don olur. | Open Subtitles | الوقت مبكر على زراعته لا زال الصقيع متوسطاً في الصباح |
| Yani, şu seçim ortamında bu toplantıyı yapmak için biraz erken değil mi sence? | Open Subtitles | أقصد أليس الوقت مبكر على الدورة الإنتخابية لنقوم بهذا الاجتماع ؟ |
| Hayır, soğanları kızartmak için daha çok erken. | Open Subtitles | لا، الوقت مبكر على قلي البصل. |
| Kusura bakma Boyle ama Mahler dinlemek için çok erken. | Open Subtitles | اعذرني " بويل " لكن الوقت مبكر على موسيقى " ميلر " |
| Bunu söylemek için çok erken. | Open Subtitles | الوقت مبكر على التحقق من ذلك |
| Felsefe yapmak için çok erken. | Open Subtitles | الوقت مبكر على الفلسفة |
| Ne oluyor burada böyle? Yılbaşı partisi için biraz erken, değil mi? | Open Subtitles | الوقت مبكر على حفل عيد الميلاد |
| Patlama ve savaş için biraz erken değil mi? | Open Subtitles | اليس الوقت مبكر على التفجير والحرب |
| Kapatmak için biraz erken değil mi. | Open Subtitles | الوقت مبكر على الإغلاق |
| Dondurma yemek için biraz erken değil mi? | Open Subtitles | الوقت مبكر على تناول المثلجات |
| - İçmek için biraz erken değil mi? | Open Subtitles | الوقت مبكر على الشراب، صحيح ؟ |