| Beni buraya ilk getirdiğinde ne anlattığını hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هل تتذكر ماذا اخبرتني عندما اصررت علي ان تحضرني الي هنا |
| Kafede okunduğun kitap. Beni buraya o getirdi. | Open Subtitles | الذي كنت تقرأي فية في الحانة، لقد اتي بي الي هنا. |
| buraya gelip, şu botu nehire sürüklememe yardım eder misiniz? | Open Subtitles | هل من الممكن ان تاتو الي هنا و تساعدوني في دفع هذا القارب الي النهر؟ |
| Ama hiç bir savaşçının buraya kadar geleceğini sanmıyorum. Hatta çok güçlü bir savaşçı olan kardeşimin bile. | Open Subtitles | لكني لا اظن ان اي من المقاتلين سيصل الي هنا , حتي اخي |
| Ben buraya dünyadaki en iyi savaşçı olmak için geldim. | Open Subtitles | لقد اتيت الي هنا لاصير افضل مقاتل بالعالم |
| - Buraya 11 yıldır gelip duruyorum. | Open Subtitles | آتي الي هنا منذ ما يقرب من 11 عاما لورنس |
| Diyorlar ki herşey sen buraya, geldiğinde başlamış! | Open Subtitles | يقولون انك عندما جئت الي هنا كل شئ قد بدء |
| Oraya gidemezsiniz. Siz tabur komutanısınız. buraya geri dönün! | Open Subtitles | لا تذهب الي هناك انت قائد الكتيبه ارجع الي هنا |
| Banyoyu kilitle, çocuğun gözlerini bağla ve buraya getir. | Open Subtitles | إقفل الحمام، وغمي، الطفل واحضره الي هنا. |
| Subaydan trene, bizi gördüler. Hemen buraya gelin! | Open Subtitles | من الضابط المسؤل للقطار لقد اوقفونا اهربوا الي هنا الان |
| Hekim Başını buraya getirmek için ne gerekiyorsa söyle bana. | Open Subtitles | . أخبرني بكل ما تحتاج لأحضار الطبيبة السماوية الي هنا |
| Beni buraya getirtecek kadar istiyordun bunu. | Open Subtitles | اتدرين, انتي كنتي جريئه كفايه لتجلبيني الي هنا. |
| Beni buraya getirip canlı hedef olarak kullanmana inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أقدر علي تصديقك هل أحضرتني الي هنا واستخدامي كهدف متحرك |
| Beni buraya savcı yardımcısı ile yüzleştirmek için getirdin. | Open Subtitles | كانت كلاهما.أنت قمت بسحبي الي هنا لحفظ ماء الوجه مع تلك المدعيه العامه |
| Annen yanında hiçbir şey götürmek istemiyorsa... neden buraya gelip taşınmasına yardım ettiğimi hiç anlamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أفهم نقطه مجيئنا الي هنا لنساعد في تحركات والدتك لو هي لا تريد في الواقع أن تأخذ أي شيئ معها |
| Bana anlamını açıklayabileceğin bir kelime, cümle veya kavram yok. buraya gelip durmamın tek sebebi var. | Open Subtitles | أريدك أن تشرحها لي هناك سبب واحد يجعلني دائم القدوم الي هنا |
| Ne olduğuna asla inanmayacaksınız! Direksiyonda uyuya kaldım, ve tır kendi kendine buraya kadar gelmiş. | Open Subtitles | لن تصدقوا ما حدث, لقد نمت في المنعطف والشاحنة قادت الي هنا بمفردها |
| Neler olduğunu duyunca buraya çok acele geldim üzerimi değişmeye bile vakit olmadı | Open Subtitles | أسرعت الي هنا بدون تغيير ملابسي عندما سمعت عما يجري هنا |
| - Hey Ellis, sende gel. - Buraya nasıl geldin? | Open Subtitles | ـ كيف جئني الي هنا ـ قفي فقط في المقدمة |
| sen buraya havalı deri ceketinle geldin ve kupalarımı mahvettin. | Open Subtitles | لا ، أنت أتيت الي هنا ، بالجاكيت اللطيف خاصتك و أنت حطمت ، كل بطولاتي |
| Önemli eşyalarını al çünkü buraya geri dönmeyeceksin. | Open Subtitles | .حسنا . لتاخذ ماهو المهم لك , لانك لن تعد الي هنا |
| Onu buraya getir. Toparlanmamız lazım. | Open Subtitles | احضره الي هنا يجب ان نرحل الان |
| buraya gelin. Sizlerle tanışmak isteyenler var. | Open Subtitles | أنزلوا الي هنا هناك بعض الأشخاص الذين يريدون مقابلتكم |
| İnan bana, onları buraya getirmek istemedim. | Open Subtitles | يجب ان تصدقيني لم اكن انوي ان ادلهم الي هنا |