| Bütün gece eski filmler izleyelim. Televizyonun önünde sebzeye dönüşelim. | Open Subtitles | دعنا نشاهد افلام قديمه طوال الليل سوف نستلقي امام التلفاز |
| Bütün gece eski filmler izleyelim. Televizyonun önünde sebzeye dönüşelim. | Open Subtitles | دعنا نشاهد افلام قديمه طوال الليل سوف نستلقي امام التلفاز |
| Bütün gün televizyon karşısında mı oturtuyorsun onu? | Open Subtitles | انها في السابعة تتركها امام التلفاز طوال اليوم ؟ |
| Deri hastalıklarında uzman bir doktor televizyon karşısında uyuyakaldığını düşleyecek. | Open Subtitles | هناك طبيب امراض جلديه... سيحلم بانه نائم امام التلفاز |
| Sedire çırılçıplak uzandım karanlıkta, televizyonun karşısında. | Open Subtitles | ونمت عارية فى غرفة الجلوس فى الظلام امام التلفاز |
| - Evet, aldım. Yemeği televizyonun karşısında yiyebilir miyim? | Open Subtitles | هل استطيع اكل العشاء امام التلفاز |
| Ne o, yoksa ölü bitkilerimle gözlerden uzak bir izbelede TV karşısında atıştırdığımı mı sandın? | Open Subtitles | وكأنني اعيش في كوخ صغير ومعقم. مع نباتاتي الميتة والعشاء امام التلفاز. |
| Stewie'ye sen göz kulak olacaksın ve onu bütün gün Televizyonun önünde oturtmanı istemiyorum. | Open Subtitles | آلان راقب ستيوي لا أريدك أن تتركه امام التلفاز طول اليوم |
| Deri hastalıkları uzmanı bir doktor rüyasında Televizyonun önünde uyuduğunu görür. | Open Subtitles | هناك طبيب امراض جلديه... سيحلم بانه نائم امام التلفاز |
| Sonra Televizyonun önünde uyanır ama rüyasını hatırlamaz. | Open Subtitles | لاحقا سيستيقظ. امام التلفاز... . |
| - Televizyonun önünde. | Open Subtitles | - امام التلفاز |
| Los Angeles'a kadar onca yolu, televizyon karşısında oturmak için mi çektiniz? | Open Subtitles | انتظري، سافرتوا كل تلك المسافه الى لوس انجلس لتجلسوا امام التلفاز! |
| televizyon karşısında yemeğimizi yiyeceğiz. | Open Subtitles | سوف ناكل امام التلفاز. |
| Sonra, televizyon karşısında uyanacak ama rüyasını hatırlamayacak. | Open Subtitles | لاحقا سيستيقظ. امام التلفاز... . |
| televizyonun karşısında akşam yemeği. | Open Subtitles | العشاء امام التلفاز |
| Belki şu anda televizyonun karşısında duruyordur. | Open Subtitles | .ويقف امام التلفاز الان |
| Judy Teyze televizyonun karşısında rahatlıyor. | Open Subtitles | حسنا , العمة (جودى) تسترخى امام التلفاز |
| Pijamalarımızla yemek yiyip TV karşısında uyuyakalırız. | Open Subtitles | سناكل بملابسنا المريحة ونغفو امام التلفاز يبدو كموعد |
| - Böyle yemek yemek? - Biz TV karşısında yemek yeriz ki! | Open Subtitles | الطريقة التي تأكلون بها - يمكننا الاكل امام التلفاز - |