| Simone de Beauvoir 21 yaşındayken, Fransa’nın en saygın üniversitesinde felsefe sınavları alan en genç kişi oldu. | TED | بعمر 21 ربيعًا، أصبحت سيمون دي بوفوار أصغر شخص يخوض امتحانات الفلسفة في أعرق جامعات فرنسا. |
| Önümüzdeki chunin sınavları Ichibi Shikaku'yu çıkartmak için oldukça uygun. | Open Subtitles | امتحانات الشونين هذه تمثّل الفرصة المثالية لاستخراج شكاكو، صاحب الذيل الواحد |
| Kimseye söyleme, ama eski okulumdaki en iyi arkadaşım, bir sürü SAT sınav sorusu çaldı ve bunu benim üstüme attı. | Open Subtitles | لا تخبري أحدا، ولكن صديقتي المفضلة من مدرستي القديمة سرقت مجموعة من أسئلة امتحانات القبول ومن ثم ألقت اللوم علي |
| Ama böyle Chunin sınavlarını ihmal ediyorsun. | Open Subtitles | لكن هذا قد يعني التخلف عن امتحانات الشونين |
| Pek düşünmedim. Yarın çok önemli üç sınavım var. | Open Subtitles | لم أفكر حقاً في الأمر، لدي ثلاث امتحانات صعبة بالغد |
| Ara sınavlarım başlıyor. Stresimi bir şekilde boşaltmam gerekiyor. | Open Subtitles | إن امتحانات منتصف الفصل الدراسي تقترب. |
| sınavı geçenlere nasıl karar vereceğiz peki? | Open Subtitles | إذاً كيف لنا أن نحدد من اجتاز امتحانات الشونين؟ |
| sınavlar sırasında görüşmüştük. | Open Subtitles | لقد رأيتك في امتحانات منتصف الفصل الدراسي، أتذكرني؟ |
| Momoko, ilkokulda böyle Sınavların olduğunu bilmiyordur, değil mi? | Open Subtitles | أراهن بأن موموكو لا تعرف بأنه لدينا امتحانات غبيّة كهذه في المدرسة |
| Aslında herkes giriş sınavları yüzünden diken üstünde. | Open Subtitles | في الحقيقة الجميع مرتبك بسبب امتحانات الجامعات |
| Hogwarts'da yıl sonu sınavları korkunçmuş. | Open Subtitles | سمعت دائماً أن امتحانات هوجوورتس مريعة |
| Chunin sınavları'na Takigakure'nin şanını yaymak için giriyoruz! | Open Subtitles | إننا نخوض امتحانات الشونين لنصنع اسماً لقرية الشلال! |
| - Elbette, Eliza'nın sınavları biter bitmez. | Open Subtitles | نعم، في أقرب وقت بعد الانتهاء من امتحانات "إليزا". |
| Giriş sınavları zamanında. | Open Subtitles | في امتحانات القبول. |
| Gerekirse özel ders mers alıp bu sınav işini önümüzdeki sene halledeceksin. | Open Subtitles | هذه المرة،يجب أن تنجح في امتحانات القبول |
| İkinci kısma dair sınav raporlarınızı inceledim. | Open Subtitles | لقد راجعتُ التقارير التي تتعلق بأدائكم في امتحانات الشونين |
| Puanlamam gereken bir sürü sınav var. | Open Subtitles | لديّ كومة من امتحانات الصف تحتــــاج لوضـــــع درجــــــات. |
| Bunun anlamı Chunin sınavlarını ihmal etme. | Open Subtitles | قد يعني هذا التخلّف عن امتحانات الشونين |
| Chunin sınavlarını kaçırdığı için çok kızacak! | Open Subtitles | سيغضب لأنه أضاع امتحانات الشونين |
| Eve gidiyorum, çünkü pazartesi günü sınavım var. | Open Subtitles | -ما الذي تفعلينه؟ -إني عائدة إلى المنزل فلدي امتحانات يوم الاثنين |
| - 2 güne kadar sınavlarım var. | Open Subtitles | وصديقة مستاءة -ولدي امتحانات بعد يومين |
| - Çavuşluk sınavı yaklaşıyor değil mi? | Open Subtitles | امتحانات الرقيب القادمة، أليس كذلك؟ نعم سيدي. |
| Bunların hepsi de eski sınavlar. | Open Subtitles | سنة ثانية رياضيات هذه كلها امتحانات قديمة |
| Sınavların bitimini kutlamak için yapılan büyük hafta sonu eğlencesi. | Open Subtitles | عطلة طويلة وعنيفة بعد امتحانات نهاية العام فى الكلية |
| Üniversite giriş sınavına bile çalışmıyor. | Open Subtitles | وهي حتى لا تدرس من أجل امتحانات قبول الجامعة |
| Söylemek için çok erken olsa da burada da yarıyıl sınavlarından nefret ediliyor. | Open Subtitles | وحتى ان الطلاب يكرهون امتحانات منتصف السنة , مثلنا تماماً |