Şu Amerikalı Nathan Lloyd gibiler. | Open Subtitles | رجال , من امثال الأمريكى ناثان لويد, |
Ama amcan ve amcan gibiler, beni bu tip şeylerle tanıştırdılar. | Open Subtitles | وكان امثال عمك من قدم هذه الموسيقى لي |
Evet ve onlarca yıldır Haber ve Einstein gibiler Alman biliminin saflığını mahvederken sen de onları destekledin. | Open Subtitles | اجل, ولعقودٍ كنت تساند امثال (هابر) و اينشتاين بينما كانوا يدمرون نقاء العلم الالماني |
Gazeteler, özellikle Reform Yönetimi'ni alay konusu etmeye çalışan Record gibiler, koyu bir ceket veya açık renk bir şapka giyen her adam otomatik bir şüpheli haline gelene kadar halkın ilgisini canlı tuttu. | Open Subtitles | الصحف، وبخاصة امثال (البيان) الذين كانوا يحاولون الاستمرار في السخرية من الحكومة الاصلاحية ابقت اهتمام الجمهور في اثارة محمومة |