| Acil dedi. Ağlıyordu. | Open Subtitles | قالت انه امر عاجل لقد كانت تبكي |
| Gerekçesi nedir? Acil bir durum. İzin verin göreyim. | Open Subtitles | انه امر عاجل أرجوكى دعينى أراها |
| Acil işler çıktı boşverebileceğimi hiç sanmıyorum. | Open Subtitles | لان هناك امر عاجل ولايمكنني تجاهله |
| Biliyorum, çok özür dilerim. Acil bir durum var da. | Open Subtitles | انا اعلم وانا اسفه لكن هناك امر عاجل |
| Ama bu çok Acil bir durum. | Open Subtitles | انة امر عاجل جدا. |
| Acil olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | يقول بأنه امر عاجل |
| Çok Acil. | Open Subtitles | التحدث إلى (ستيوارت مينز) من فضلك؟ انه امر عاجل |
| Acil ameliyata filan alsanız? | Open Subtitles | انه امر عاجل |