"امواله" - Traduction Arabe en Turc

• parasını
• Parası

parasını geceleri pahalı gömleklere harcayan bir adamım.
انا رجل ينفق القمصان الثمينة من امواله فى الليل

Şimdi bu adam parasını hiç tanımadığı birisine verecek.
الآن هذا الرجل سيعطي امواله لشخص غريب تماما

Shannon'ın babası ölünce, annenin Shannon'a kazık atıp babasının parasını aldığını söylemişti.
لقد قالت لي ان أمك سلبتها حقها من بعد وفاة والدها احتفظت بكل امواله لنفسها

Elbette, Alex'in de bir aracı olabilirdi ama o tüm parasını yakmayı seçti.
اليكس كان من الممكن ان يكون عنده شاحنة ولكنه قرر ان يحرق كل امواله

Parası öyle. Şimdi de kartlarını göreceğiz.
امواله جيدة والآن سنرى هل اوراقه جيدة ام لا

Hazel, senin yeğenin tüm parasını U.F.O kulübüne verdi.
هازل , ابن اختك يعطي امواله الى نادي الاطباق الطائرة

Borsada tüm parasını kaybettiğini söylemiş.
مدعيآ انه خسر كل امواله في الأزمة المالية

- Bütün kurucu aileler gibi kendi parasını kendi kazanmış.
جمع امواله مثل بقية العوائل المؤسِسة. صحيح، من الشحن؟

parasını nasıl kazanıyor, bilmiyorsun Senin söylediğine göre--
لاتعلمين مصدر امواله. كل مايمكن معرفته هو..

Demek Bart atları, kaçak petrol parasını saklamak için kullanıyormuş?
اذاً بارت كان يستخدم الأحصنه ليخفي امواله التي كان يستخدمها في شراء النفط

parasını ikiye katlayan Chuck Difford hakkında söylediklerini düşünüyordum da.
لقد كنت أفكر في الذي قلته هاري عن تشاك ديفورد الرجل الذي ضاعف امواله في فيغاس

Dawkins kıymetli mahsul parasını koruyan ben olmazsam canıma okur.
دوكنز سيجعل حياتي جحيما ان لم اكن انا من يحرس امواله الثمينه

parasını şimdi geri çekerse sekiz milyon kaybı olacağını o yüzden yapılacak en doğru şeyin parayı şirkette tutmak olduğunu söyledi.
اذا سحب امواله من المشروع فسوف يخسر تقريباً ثمانية ملايين وافضل خيار له ان يبقي امواله

Belki parasını geri kazanmaya çalışıyordur.
ربما يحاول ان يستعيد امواله التى خسرها

Sadece parasını geri istiyor. Ne yapmasını istiyorsun.
الصغير يريد امواله و ما شانك ؟

Onu dolaba kapat. Önce parasını al! - Onu soymamı mı istiyorsun?
ضعه في ملابسه ، وخذ امواله اولا - هل تريدينى ان اسرقه -

Önce parasını al! - Onu soymamı mı istiyorsun?
ضعه في ملابسه ، وخذ امواله اولا - هل تريدينى ان اسرقه -

Kim parasını geri kazanmak ister?
من يريد فرصة لإسترجاع امواله ؟

Yine telgraf yollamaya mı gitti? Hanımefendi, çiçekçi parasını bekliyor efendim.
سيدتى , رجل الزهور ينتظر امواله

Parası her yere dağılmış. Anlamam için bir dakika ver, adamım.
امواله في كل مكان فقط امهلني بعض الوقت لكي اعرف بالضبط حجم ثروته

Onun Parası da seninki kadar iyi.
امواله جيدة مثل ما اموالك جيدة