| Bunlar oyuncak değil tatlım. Anne, bu senin telefonun değil. | Open Subtitles | هذه ليست العاب يا عزيزى امى ، هذا ليس هاتفك |
| - Anne... - Bu iyi bir fikir. Hemen anneni bulalım. | Open Subtitles | .. امى هذه فكرة جيدة ، دعنا نذهب ونعثر على امك |
| Anne neden ortada birşey yokmuş gibi bir ifade takınıyorsun yüzüne? | Open Subtitles | امى, لماذا لا تحبين ان تنظرى الى الشخص الذى ينظر اليك؟ |
| Bir kaç gün sonra resimler eve geldiğinde Annem nasıl ağlamıştı. | Open Subtitles | و عندما وصلت الصورة بعد عدة أيام ظلت امى تبكى كثيرا |
| Annem ve babam seni evden atıyor, onların suçu oluyor. | Open Subtitles | طردك ابى و امى من المنزل و كان هذا ذنبهم |
| - Size inanmıyorum. annemin orada olduğunu biliyorum. - Lütfen, matmazel. | Open Subtitles | انا لا اصدقك,انا اعرف ان امى بالأعلى هناك ارجوك يا انسة |
| Bozuk para ver, hastaneden annemi aramak istiyorum. Sorun ne? | Open Subtitles | إننى أريد أن أكلم امى فى المستشفى، أعطنى رقم تليفونها |
| Anne, eğer o kadar zekiysen, babam ile tek seferde nasıl bitirdin? | Open Subtitles | امى ، اذا كنتِ ذكيه جداً كيف انتهت علاقتك مع ابى هكذا |
| Anne, Anneler Gunu'nu kahvalti yerine aksam yemeginde kutlasak olur mu? | Open Subtitles | امى هل يمكننا الاحتفال بعيد الام على العشاء فى الليل متأخرا |
| Roberts, bu uygun çay takımı değil. -Roberts değil Anne. | Open Subtitles | روبرتس, هذه ليست الصين الصحيحة انها ليست روبرتس يا امى |
| Bir yerlere. Herhangi bir yere, Anne, yapmak istediğim şeyi yapabileceğim bir yere. | Open Subtitles | الى مكان ما او اى مكان يا امى حيث يمكننى ان اعمل ما اريد |
| Pireneler'de doğdum. Anne ve babam çok fakirdi. | Open Subtitles | لقد ولدت فى احياء فقيرة فقد كانت امى و ابى فقراء جدا |
| Bak, Anne bir altın kaplama saat. Kesinlikle bizim evdekine benziyor. | Open Subtitles | وانظرى يا امى,هذه ساعة خزفية تماما مثل التى فى منزلنا |
| Anne, yeni kuklalı numara gerçekten çok beğenildi. | Open Subtitles | امى .الخدعه الجديده بالدميه اليدويه نجحت نجاح كبير |
| Annem onu çağırmam için beni gönderirdi ve o da saklanıp bana saldırırdı. | Open Subtitles | امى كانت معتاده لترسلنى لها لكي نتناول العشاء وكانت تختبأ . وكانت تهاجمنى |
| Her yıl Annem o formu doldurmamı söyler. Daha hiç doldurmadım. | Open Subtitles | كل عام تتوسلنى امى لملأ هذا الشىء،و لكننى لا أفعل أبدا |
| Annem hayatında bir gün bile uyuşturucu almadı. Annem bir ayyaştı. | Open Subtitles | امى لم تتعاطى مخدرات ابدا فى حياتها لقد كانت مدمنة كحوليات |
| - Annem onun için bir cenaze düzenlememize bile şaşırmış. | Open Subtitles | امى تقول انها اندهشت اننا عملنا جنازة لها هيا نذهب |
| - İşe koyulsan iyi olur. - Tekrar annemin çiftliği. Artık benim. | Open Subtitles | الافضل ان تعود الى العمل انها مزرعة امى و الان انها لى |
| Babam çok çalışıyordu, ama annemi mutlu edecek kadar para kazanmıyordu. | Open Subtitles | كان والدى يعمل بجد ولكن لم يكن يكسب الكافى لارضاء امى |
| Seni burada istemiyorum, Charlie dayı. anneme dokunmanı istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريدك هنا خالى تشارلى لا أريدك أن تلمس امى |
| Dünya'daki son gecemi annemle babamın artık kavga etmiyorlarmış gibi davranmalarını izleyerek mi geçireceğim yoksa on yıl boyunca hatırlayacağım şeyler mi yapacağım? | Open Subtitles | هل أمضى آخر ليلة على الأرض مع امى وأبى لأراهما وهما يدعيان عدم المشاجرة ؟ أو أبذر مصروف عشر سنوات فى المركز التجارى |
| anneciğim, neredesin? | Open Subtitles | امى , اين انت ؟ لا استطيع ان اراك اين انت ؟ |
| Kendi annemden daha kötüsün. En azından asla beni seviyormuş gibi davranmadı. | Open Subtitles | انت اسوأ من امى الحقيقية على الاقل لم تدعى ابداً بانها تحبنى |