| Howard Cummings, önceki soyadı Kaminsky ile aynı eve taşındı. | Open Subtitles | لقد انتقل للعيش مع هاورد كومينجس ني كومنسكي |
| - O zaman yaptı, ve sonra yaklaşık bir yıl önce yanıma taşındı böylece ona yardımcı olabildim. | Open Subtitles | ، وقد وقتاً بالسّجن ، وعند خروجه . انتقل للعيش معي قبل سنةٍ تقريباً لكي يمكنني مساعدته |
| Yazmak için bir kaç hafta önce taşındı buraya. | Open Subtitles | لقد انتقل للعيش هنا من أسابيع قليلة .. ليكتب |
| O karavandan ayrılıp kızının yanına taşın. | Open Subtitles | اخرج من منزلك, انتقل للعيش مع ابنتك, |
| Ev arkadaşı buraya taşındığını söyledi. | Open Subtitles | أخبرتني رفيقته في السكن أنه انتقل للعيش هنا |
| Jake'in bana taşındığını sana söylemeyi planlıyordum. | Open Subtitles | لقد كنت اخطط لاخبارك بان جاك انتقل للعيش معي |
| Bizim eve taşındı. Hiç işte çalışmadı. | Open Subtitles | انتقل للعيش معنا ولم يبحث قطّ عن عملٍ. |
| Bizim eve taşındı. Hiç işte çalışmadı. | Open Subtitles | انتقل للعيش معنا ولم يبحث قطّ عن عملٍ. |
| - Hayır, şu sürtüğün yanına taşındı. | Open Subtitles | لا، انتقل للعيش مع عاهرته يا له من سافل |
| Chris gittiğinde faturalara yardım etmek için buraya taşındı. | Open Subtitles | (لقد انتقل للعيش هنا عندما سُجِنَ (كريس حتى يساعدنا بالمصاريف |
| O yüzden yanımıza taşındı. | Open Subtitles | انتقل للعيش معنا |
| Brian'ın yanıma taşındığını biliyorsun, değil mi? Evet, tabii ki. | Open Subtitles | -تعرفين أنه انتقل للعيش معي، صحيح؟ |
| Janet, Daniel'ın Amantha'nın yanına taşındığını söyledi. | Open Subtitles | (جانيت) أخبرتني بأن (دانييل) انتقل للعيش مع (أمانثا). |