"انت رأيت" - Traduction Arabe en Turc

• gördün
• gördünüz

Öldüğü zaman cennetin ve dünyanın üzerindeki karanlığı gördün mü?
انت رأيت الظلام الذى ملأ السماء و الارض حين مات

Kendi ülkenin insanlarının öldürülmesini gördün. Hiç şerefin yok mu?
انت رأيت اولاد بلادك يقتلون الا يوجد ليك اى نخوة؟

Bazı şeyler evet ama pek çok yere gittin, çok şey gördün, heyecan verici bir hayat yaşadın.
بعض الاشياء, نعم, ولكنك ذهبت الى بعض الاماكن المتعددة انت رأيت الكثير, انت لديك حياة مثيرة

Dışarıya asla geri dönmem. Bugün neler olduğunu gördün.
انا لن اذهب للخارج ثانية انت رأيت ما حدث اليوم

- İlan kampanyamızı gördünüz. - Hayır, kaçırmış olmalıyım ilanları.
انت رأيت حملتنا الاعلانية فى الصحف لا، لابد انها فاتتنى

Takımı gördün. Adamların kendi televizyon kanalları bile var.
انت رأيت الفريق يجب أن يكون لديهم تلفزيون خاصة بهم

Şüphesiz sen, daha inanılmaz şeyleri gördün hatta benim hayal edebildiğimden fazlasını.
بالطبع انت رأيت أشياء أروع من ذلك ؟ أكثر مما استطيع أن أتخيل ؟ ؟

- Stewie'yi yüzerken gördün ve bize hiçbir şartta yüzmeyin dedin.
وفجأه انت رأيت ستويي يغرق ولذلك انت اخبرتنا بأن لا احد يذهب للسباحه تحت اي ظروف

Haritayı gördün. Dikkatini çeken birşey farkettin mi?
انت رأيت الخارطه هل لديك اية افكار عليها ؟

Yani Todd'a neler yaptğını gördün
ربما انها تكره الرجال انت رأيت ماذا فعلت لتوود

- Sonra Allerton'la Judith'i öpüşürlerken gördün. - Olamaz.
ثم, انت رأيت اليرتون يُقبّل جوديث لا تستطيع

Collona'ya olanları gördün, o zaman kuralları biliyorsun.
انت رأيت ماذا حدث لكولونا, إذاً انت تعرف القواعد.

Ben o kıyafetleri görmedim.... Kıyafetleri gördün, kadının banyoda yanlız olduğunu düşündün ve sana ses çıkarmayacağını düşünerek içeri girdin.
انت رأيت الملابس و ظننت ان هناك امرأه لوحدها بالحمام سمحت لك بالدخول

gördün, ana hat havaya uçmuş.
انت رأيت المسارات الرئيسيه قد نسفت

Tamam. Balık adamı gördün, değil mi?
حسنا , انت رأيت الرجل السمكه اليس كذلك

- Karımı öldüren kişiyi mi gördün?
انت رأيت الشخص الذى قتل زوجتى ؟

Ama bu kız... Yapabileceği kötülüğü zaten gördün.
انت رأيت للان الشر الذي تقدر على فعله

Ama bu kız... Kızın yapabileceği kötülüğü zaten gördün.
انت رأيت للان الشر الذي تقدر على فعله

Röntgenleri gördünüz, Mr. Monk. Bununla nasıl yürüyebilirim?
انت رأيت الاشعة السينية كيف امشي على هذا؟

Köpeğimi gördünüz veya görmediniz. Onu bulmaya uğraşıyorum.
حسنا, انت رأيت كلبى انت لم ترى كلبى