| Biz bir ipucu bulduk, bunu yapan bir dolandırıcı, İngiliz Jim olarak tanınıyor, o öldürdü. | Open Subtitles | وقد تلقينا معلومة تُقيد ان قاتله كان رجلا انجليزيا اسمه جيم |
| Mesele bu değil. Niye İngiliz olmak zorundaydı? | Open Subtitles | ليست هذه هى المسألة لماذا يجب ان يكون انجليزيا ؟ |
| Bir İngiliz yasasına uymadı diye bir Hintliyi öldürürse, Hintli de başkasının ülkesinde uyguladığı için onu öldürebilir diye yazdım. | Open Subtitles | لقد كتبت ببساطة لو أن انجليزيا قتل هنديا لعصيانه لقانونه فان من واجب الهندي أن يقتا انجليزيا |
| İtiraf etmeliyim ki, Sherlock Holmes ingiliz olsa idi daha gururlu olurdum. | Open Subtitles | اننى اشعر بالفخر لمعرفتى بأن السيد شارلوك هولمز انجليزيا |
| Çok acıktım. Burada İngiliz kahvaltısı vermeleri çok iyi değil mi? | Open Subtitles | انا اشعر بالجوع, لا أظن انه يوجد افطارا انجليزيا هنا |
| Katolik bir İngiliz'in tahta geçmesini istiyorlar. | Open Subtitles | يريدون ملكيا انجليزيا كاثوليكيا ليعتلي العرش الإنجليزي |
| Bir İngiliz olarak doğdum ve bir İngiliz olarak öleceğim. | Open Subtitles | ولدت رجلا انجليزيا وساأموت رجلا انجليزيا |
| Bu cinayette pek öyle İngiliz usulü olmayan bir hal var. | Open Subtitles | هناك شئ ليس انجليزيا فى هذه الجريمه |
| Yarından sonra, İngiliz kahvaltısı sunacağız. | Open Subtitles | ابتداء من الغد سنقدم لك افطارا انجليزيا |
| Bir İngiliz askeri öldürmüşler. | Open Subtitles | لقد قتلوا جنديا انجليزيا |
| Bu delilik, Hastings, tam da bir İngiliz'e göre. | Open Subtitles | اتمنى ان يكون الطاهى انجليزيا |
| Gece kıyafeti... çok İngiliz... güzel bir elbise! | Open Subtitles | ثوبا ما يبدو انجليزيا جدا |
| İngiliz, hepsi İngiliz amına koyayım. | Open Subtitles | ) الانجليزية اللعينة, كل شئ لابد أن يكون انجليزيا لعينا. |
| - Kendisi bir İngiliz. | Open Subtitles | - حسنا , كان انجليزيا |