| Bu yıl, matematik dersinde hiç disiplin sorununuz oldu mu? | Open Subtitles | هل صادفتك أية مشاكل انضباط فى صف الرياضيات هذه السنة؟ |
| Daha önce de tartıştığımız gibi, bunlar sert bir disiplin gerektirir. | Open Subtitles | هذا يتطلب انضباط قوي وهذا ما نناقشه الآن. |
| Düzenleme yok, denetim yok, disiplin yok. | Open Subtitles | لا يوجد تنظيم، لا يوجد إشراف، لا يوجد انضباط. |
| Birim disiplini şarttır Binbaşı. | Open Subtitles | انضباط الوحدة. يترك شيئاً مرغوب فيه، أيها الرائد. |
| Sonra da onun kanını kurutacağım ama yavaşça çünkü harika bir disiplinim vardır. | Open Subtitles | سَيتمزق اللحم بكُل سهولة. وبعدها سأقوم بأستنزافها, لكن ببُطئ, لأنّي لدي انضباط عالي جداً. |
| Ordu, son derece disiplinliydi ve Alman devletinin koruyucusuydu. | Open Subtitles | كان هناك انضباط عالي بجانب حرس الدولة الألمانية |
| Çocukları yemek disiplin sorunu değildir. | Open Subtitles | ابتلاع الصغار ليس مجرد مسألة انضباط |
| Okulumuzdaki en kötü disiplin raporuna sahip. | Open Subtitles | لديه أسوأ سجل انضباط في مدرستنا |
| 'Light' ikide bir 'disiplin' de. | Open Subtitles | احترام" عند العدد واحد" .و"انضباط" عند العدد اثنين |
| disiplin mi? Daha çok benim tüm hayatım disiplin dostum. Tabii. | Open Subtitles | نعم , حياتي كلها انضباط |
| disiplin meselesi. | Open Subtitles | إنها مسألة انضباط |
| Odaklanma, işbirliği, disiplin. | Open Subtitles | تركيز، تعاون، انضباط |
| Dövüş tekniğinde hiç mi hiç disiplin yok. | Open Subtitles | ليس هناك انضباط لأسلوب قتاله |
| Tam "A" öğrencisi, mükemmel disiplin kaydı var. | Open Subtitles | طالب مستقيم , وسجل انضباط مثالي . |
| Biliyor musun, sen, uh, disiplin. Biliyorsun, Ben... | Open Subtitles | تعرف، لديك انضباط |
| disiplin, baylar. disiplin. | Open Subtitles | الانضباط السيادة المحترمون ، انضباط! |
| Beni disiplin gözetmeni olarak görevlendirdiler. | Open Subtitles | نعم، تم تعييني كمشرف انضباط |
| disiplin... disiplin. | Open Subtitles | انضباط ... انضباط |
| Bu tasarımcılar ve diğer pek çoğu profesyonel tasarımcıların disiplini ile asilerin ve başkaldırıcıların becerikliliği sayesinde, yeni buldukları özgürlüğün tadını çıkararak hayallerinin peşinde koşuyorlar. | TED | كل أولئك المصممون وغيرهم الكثير يسعون لتحقيق أحلامهم، من خلال الاستفادة القصوى من حرياتهم المكتشفة حديثاً، ومن انضباط المصممين المحترفين ودهاء المتمردين والمارقين. |
| Ama yaptığın her şeyin disiplini vardır. | Open Subtitles | ولكن كل ما تقوم به يتطلب انضباط |
| Öz disiplinim ve iradem olduğunu düşünüyorsun. | Open Subtitles | تعتقد أن لدي انضباط نفس قوة الإرادة |
| Hepsi çok disiplinliydi. | Open Subtitles | هم أظهروا انضباط رائع |
| Lütfen af buyurun eğer sebepsiz yere baskısız bir ortamdan bir hafta sonra Times Meydanının ortasında olup buna uyum sağlamakta zorlanırsak. | TED | لذا من فضلكم اغفروا لنا إذا خرجنا من مكان، يحث على انضباط تام بالضوء بعدها بأسبوع كنا في منتصف تايمز سكوير، ولدينا وقت قليل لنتأقلم مع ذلك. |