| Kimsenin birbirinden bir şeyler saklamadığı bir dünya da yaşamak istediğini, biliyorum ama kabul etmelisin ki, kimse seninle aynı fikirde değil. | Open Subtitles | انا اعرف انكِ تريدين العيش في عالم حيث لا يوجد من يخبيء على الآخر شيئاً ولكني واجهي الامر, لا احد يتفق معكِ |
| Hadi ama. Bunu yapmayı her zaman istediğini söyledin. | Open Subtitles | هيا ، لقد قلتِ دائماً انكِ تريدين ان تفعلي هذا |
| Bir lise öğrencisi gibi giyinmek istediğini ve yaramaz kıçına tokat atmam gerektiğini söyledin. | Open Subtitles | ثم قلتِ انكِ تريدين ان تلبسيني مثل أولاد المدارس ..و تصفعيني على مؤخرتي |
| Saatin kaç olduğu umurumda değil. Onlara anlaşmayı iptal etmek ve paranı geri almak istediğini söyle. | Open Subtitles | لا أهتم ما هو الوقت، قولي لهم انكِ تريدين الغاء الصفقة و انكِ تريدين استعادة مالكِ |
| Harika bir şov istediğini söylemiştin, değil mi? | Open Subtitles | لقد قلتِ انكِ تريدين برنامج ناجح هاهو حسنا لقد اصبت نعم |
| Şu şeytan çıkarma şeysini yapmak istediğini biliyorum, ama bence Susan haklı. | Open Subtitles | اعرف انكِ تريدين فعل ذلك التعويذة و ما الى ذلك ؟ ولكن اعتقد انها محقة |
| Gazeteci olmak istediğini sanıyordum, gürültücü değil. | Open Subtitles | فأردت رأياً آخر ظننتُ انكِ تريدين ان تصبحي صحفية وليس شخصاً مزعجاً |
| Buraya uzanıp bir daha kalkmamak istediğini biliyorum. | Open Subtitles | اعلم انكِ تريدين الاستلقاء هنا وعدم النهوض مرة أخرى |
| Cate, yüzmek istediğini söylemiştin. | Open Subtitles | كيت ، انتِ قلتِ انكِ تريدين الذهاب للسباحة |
| Cate, yüzmek istediğini söylemiştin. | Open Subtitles | كيت ، انتِ قلتِ انكِ تريدين الذهاب للسباحة |
| - Gitmek istediğini sanıyordum. - İstiyorum. | Open Subtitles | أعتقدت انكِ تريدين الذهاب - انا أريد، تعلمي، انه فقط أبي - |
| Anneni tanımak istediğini anlıyorum ama ona söylemeden o işe girmen... yanlış. | Open Subtitles | أسمع انكِ تريدين التعرّف إلى والدتكِ, لكن أخذ ذلك العمل بدون إخبارها, غبي! |
| Şu an yanlız kalmak istediğini biliyorum ama, bilmeni isterim ki, ben buradayım. | Open Subtitles | اعلم, انكِ تريدين ان تكوني وحيدةالآنولكن... اريدك ان تعرفي انني هنا |
| Evet. Ona taşınmak istediğini söyledim | Open Subtitles | اجل ، اخبرته انكِ تريدين الإنتقال |
| Tatlım, buna inanmak istediğini biliyorum. Ama adam eyaletin yarısını geçmemizi istiyor. | Open Subtitles | عزيزتي ، اعرف انكِ تريدين الوثوق به، لكنهيريدناان نمشيفيالطريقالعام للمدينه... |
| Bunca zaman gerçeği duymak istediğini söyledin. | Open Subtitles | -كنتِ تقولين دائماً انكِ تريدين معرفة الحقيقه |
| Dostum Liz Smith ona benim hakkımda bazı sorular sormak istediğini söyledi. | Open Subtitles | سيدة "ميد" صديقتي "ليز سميث" اخبرتني انكِ تريدين ان تسأليها بعض الأسئلة عني |
| Onunla olmak istediğini söyledin mi? | Open Subtitles | هل قلتي له انكِ تريدين ان تكوني معه؟ نعم ، أنا فقط ... |
| Raya, lütfen. Gitmek istediğini söyle. | Open Subtitles | رايا", ارجوكِ" فقط قولي انكِ تريدين الذهاب |
| Benimle bir şeyler yapmak istediğini söyledin. | Open Subtitles | أخبرتيني انكِ تريدين أن تفعلي شيئاً معي |