Hiçbir fikrim yok Senin bildiğini söyledi | Open Subtitles | لا اعرف قال انك تعرفين اين ترسلينها |
Çok üzgünüm. Senin bildiğini düşünmüştük. | Open Subtitles | انا أسف جدا ظننا انك تعرفين |
Senin bildiğini düşünmüştük. | Open Subtitles | انا أسف جدا ظننا انك تعرفين |
O kol düğmelerini bulmam lazım ve eminim sen nerede olduklarını biliyorsundur. | Open Subtitles | احتاج الى العثور على هذه الازرار و اراهن على انك تعرفين مكانها |
Sen ona bir mektup yazmıştın. Onun nerede oturduğunu biliyorsundur. - Evet. | Open Subtitles | كتبتِ لها رسالة لابد انك تعرفين اين تعيش |
Başımın belada olduğunu bildiğini de ve Martin Schaer hakkında bişeyler bildiğini de ama neler bildiğini anlatamayacağını bunun için gidip kendim sormam gerektiğini söyledi | Open Subtitles | و انك كنت تعرفين انى فى أزمة كما قال انك تعرفين اشياء عن مارتين شير قال انه لا يستطيع ان يخبرنى ماذا عرفت |
Garcia, lütfen Mark Harrison'ın nerede olduğunu bildiğini söyle. | Open Subtitles | غارسيا رجاء اخبريني انك تعرفين مكان وجود مارك هاريسون |
Eminim ofiste kimin çalıştığını biliyorsundur. | Open Subtitles | انا متأكد انك تعرفين احد في المكتب مرتبط بالقضية |
Eminim bize miras kalan tokalaşmayı biliyorsundur. | Open Subtitles | عندئذ انا متأكدة انك تعرفين طريقة التصافح |
Sen ona bir mektup yazmıştın. Onun nerede oturduğunu biliyorsundur! | Open Subtitles | كتبتِ لها رسالة لابد انك تعرفين اين تعيش |
Neden olduğunu bildiğini mi düşünüyorsun? | Open Subtitles | و انت تعتقدين انك تعرفين لماذا ؟ |