"انها في الواقع" - Traduction Arabe en Turc

    • aslında
        
    • Hatta
        
    aslında deneyimlediğiniz sadece ilk bir kaç kattır, gerisi ise yalnızca kartpostallar içindir. TED انها في الواقع سوى أول زوجين من الطوابق التي يمكنها مشاهدتها تماما، والباقي هو فقط للبطاقات البريدية.
    aslında oldukça temel şeyler -- devamlılık hakkında düşünmek, yedekler hakkında düşünmek aslında önemli olan şeyler hakkında düşünmek. TED انها في الواقع اشياء اساسية جدا التفكير في الاستمرارية,التفكير في النسخ الاحتياطية التفكير في الاشياء التي تهم حقا
    aslında bu yaklaşım zaten Sanayi Devrimi'nden önce asırlarca bu çeşit imece usüllerinde bina inşa etme metodumuzdu. TED انها في الواقع كيف قمنا ببناء المباني لمئات من السنين قبل الثورة الصناعية في هذه الأنواع من بناء حظائر المجتمع.
    aslında bitki proteinini hayvan proteinine çevirmek için çok verimli ve 3. Dünya ülkelerine bir ganimet. TED انها في الواقع تحويل فعال جدا من البروتينات النباتية في الحيوان انها هبة من السماء إلى العالم الثالث.
    Hatta hayli huzurlu, neredeyse bir özgürlük. Open Subtitles انها في الواقع نهاية مسالمة تماما, ومتحررة تقريبا.
    Gördüğünüz gibi aslında katlanabiliyor, ve koltuğun arkasında. TED انها في الواقع, كما ترون ، بعد طي المقعد العادي
    aslında çok iyi bir çalışan denizaltı, ve bu sebeple üretildi zaten. TED انها في الواقع غواصة تعمل بشكل جيد جدا، هذا ما قد صممت لأجله.
    Ve daha spesifik olmak gerekirse, bunlar aslında posta kodlarıdır. TED وإذا كنت ترغب في الحصول على تحديد أكثر، انها في الواقع رموز بريديه معينة.
    aslında bu, gezegendeki en büyük deniz memelisi katliamı, her yıl bu foklardan yüz binlercesi öldürülüyor. TED انها في الواقع اكبر الثدييات البحرية التي يتم ذبحها على الارض مع مئات الآلاف من هذه الفقمات والتي تقتل كل عام.
    Evet, ilk defasında hep öyle gelir; ama göreceksiniz aslında oldukça basittir. Open Subtitles حسنا,غالبا تبدو الامور بهذا الشكل في المرة الاولى ولكن, سترى, انها, انها في الواقع بسيطة الى حد ما
    aslında bu sorunların çoğu için bir çözüm. Open Subtitles انها في الواقع الحل لكثير من هذه المشاكل.
    aslında yaşlı insanlar için de kötü haberler. Open Subtitles السيئة لكم ، يا طلاب حسنا ، انها في الواقع. أنباء سيئة لكبار السن أيضا
    Bir tanısan, aslında göründüğünden çok farklıdır. Open Subtitles انها في الواقع مختلفه جدا عندما تتعرفين عليها
    aslında büyük ölçüde bacaklardan evrilmiş bu uzantılarla çok şiddetli vurabilirler. Open Subtitles انها في الواقع تطورت الى حدا كبير من الساقين، و يمكن أن يلكموا مع قوة هائلة.
    aslında bu kardeşimin depresyonu için çok faydalı. Open Subtitles انها في الواقع جداً علاجية لمعالجة اكتئاب اخي
    Hayır hanımefendi, bu aslında ondan çok daha iyi bir şey. Open Subtitles لا، يا سيدتي. انها في الواقع أفضل بكثير من ذلك.
    aslında biraz ontolojik bir konudur. Open Subtitles انها في الواقع قضية بها قليل من المسائل الوجودية
    Bu aslında hatalar ailesinden geliyor -- ilişki hatalarından oluşan kocaman bir grup, bunları araştırmaya başladığımda, neredeyse bir seks terapisti veya evlilik danışmanının kontrol listesi gibiydi. TED انها في الواقع من عائلة الاخطاء مجموعة كاملة من اخطاء العلاقات والتي عندما بدأت البحث فيها بدت كما لو أنها قائمة لمعالج جنسي او مستشار ازواج
    Bu aslında ışığı algılayan bir organ. TED انها في الواقع ضوء جهاز الاستشعار.
    Sahi mi? aslında sevgilim için istemiştim; Open Subtitles حقا,انها في الواقع من أجل صديقتي هنا
    Onu dinledikçe fark ettim ki olay sadece Burning Man'in çözüm olmaması değil, Hatta bu problem için harika bir metafor. TED لأنني بالاستماع إليه، أدركت: إنه ليس (مهرجان) الرجل المحترق ليس الحل -- انها في الواقع استعارة مثالية لهذه المشكلة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus