| Sadece rutin bir uygulamadır Muhtemelen ama bilmen gerekir diye düşündüm. | Open Subtitles | ربما فقط اجراء روتيني لكن ظنن انه ربما عليك ان تعرفي |
| Fazla et yemezsin çünkü Muhtemelen öğle yemeğinde gizlice bir burger yemişsindir. | Open Subtitles | وقال انه لا يريد اللحم بسبب انه ربما تناول البرغر على الغداء. |
| Muhtemelen, oradan kaçamayacağını da fark etti, Jocelyn'e tecavüz etti ve... | Open Subtitles | ولكنه لم يشر الي انه ربما هرب من السجن اغتصب جوسيلين.. |
| Biz de düşündük ki -- belki de, belki de bu madde kemikler topraktan çıkarıldıktan sonra hızla yok oluyordu. | TED | وقد فكرنا .. انه ربما .. ربما .. ربما .. ان العينات تفسد من حين اخراجها من مكان التنقيب .. |
| Biliyorum büyük ihtimalle sizin repertuarınızda yoktur, ama ben evleniyorum ve nişanlım sizi kiralamak istiyor, ama bunu sizin "Good Feeling" i çaldığınızı duymadan önce imzalayamam çünkü bu bizim şarkımız, ve eğer bizim şarkımızı çalamazsanız nasıl bir düğün grubu olursunuz değil mi? | Open Subtitles | اعلم انه ربما لم تكن هذه الاغنية لم تحضروا لها .. ولكني سوف اتزوج و خطيبي يريد ان يجلبكم يا شباب كفرقة في الزواج |
| Düşünmüştüm ki belki içinde olduğun durumun keyfini çıkarabiliriz. | Open Subtitles | تعرفين , انا فقط فكرت انه ربما ان نستمتع بعيداً عن موقفك , تعرفين ؟ |
| Sayınız azalıyor buna rağmen kendinizden birini, belki kötü olabilir diye öldürmek mi istiyorsunuz? | Open Subtitles | اعدادكم تتضائل و الان تريدي قتل واحد منكم فقط لأنك تعتقدين انه ربما يكون شرير؟ |
| Ve deneyimlerime göre, gerçek olamayacak kadar iyiyse Muhtemelen gerçek değildir. | Open Subtitles | إذا كان يبدو جيدا جدا ليكون صحيحا، انه ربما هو. |
| Muhtemelen son hakkında sayı aldı. | Open Subtitles | وقال انه ربما يحرز على الصفر أو شيء من هذا. |
| bu şekilde Muhtemelen işimize yaramazdı. | Open Subtitles | قال انه ربما لن يكون أي استخدام لنا حتى لو كان لا يزال على قيد الحياة. |
| Belada değilse bile, Muhtemelen yardım istiyordur. | Open Subtitles | ولكن إن لم يكن مشكلة، انه ربما تبحث عن صدقة. |
| Muhtemelen ikinizi de öldürmeyi planlıyorlardır. | Open Subtitles | تعلم انه ربما يحاولون قتلكما الاثنين معا |
| Muhtemelen onları normal fiyatının iki katına satıyor. | Open Subtitles | انه ربما يبيعهم بثمن أكبر من ثمنهم الحقيقى بمرتان |
| Muhtemelen Alaska'da yaptıkları hakkında da yalan söylüyordur. | Open Subtitles | انه ربما يكذب عن ما يفعلونه في ألاسكا أيضاً |
| Muhtemelen büyük bir çılgınlık olduğunun farkındayım ama gene de arada sırada bu teşebbüsün başarılı olabileceğini düşünmüyorum değil. | Open Subtitles | اعني, انا اعلم انه ربما مجرد حماقه ولكن, لازلت, لا استطيع المساعده بعض الاحيان اتخيل ذلك قد يتم مشروع مجنون |
| Daha sonra zaman geçtikçe, hemen hemen iki yılın sonunda, "Pekala, belki de babamız öldü" diye düşündüler. | TED | ومن ثم مر وقت طويل آخر ربما نحو سنتين .. فخُيل لهم انه ربما قد قٌتل |
| Bu belki de pek işe yarar bir düşünce tarzı değildir. | TED | والآن اعتقد انه ربما هذه ليست طريقة تفكير مفيدة |
| Biliyorum büyük ihtimalle sizin repertuarınızda yoktur, ama ben evleniyorum ve nişanlım sizi kiralamak istiyor, ama bunu sizin "Good Feeling" i çaldığınızı duymadan önce imzalayamam çünkü bu bizim şarkımız, ve eğer bizim şarkımızı çalamazsanız nasıl bir düğün grubu olursunuz değil mi? | Open Subtitles | اعلم انه ربما لم تكن هذه الاغنية لم تحضروا لها .. ولكني سوف اتزوج و خطيبي يريد ان يجلبكم يا شباب كفرقة في الزواج |
| büyük ihtimalle bir şey yoktur ama bazı testler için yarın seni Mobile'e göndereceğim. | Open Subtitles | انه ربما لا شيء ولكنني سوف بارسالك الى موبيل غداً للقيام بعض الفحوصات |
| Ben de düşündüm ki belki siz yardımcı olabilirsiniz. Siz avukatsınız. | Open Subtitles | أنا ، لذا ظننت انه ربما يمكنكِ تقديم المساعدة |
| Ama sen gittikten sonra düşündüm de belki birkaç kişi bana arkadaşlık edebilir. | Open Subtitles | لكن بما انك سوف تذهب اعتقدت انه ربما ان يأتي الي بعض الاصدقاء |
| Bir hastane bulmaya çalışıyorum. Senin bağlantın olabilir diye düşündüm. | Open Subtitles | انا أحاول ان أجد مشفى , ظننت انه ربما لديك بضعه علاقات |