| Çok hoş birine benziyordu. Benimle dost olmanın zor olduğunu bilirsin. | Open Subtitles | انه يبدو لطيفا, وانت تعرف انه صعب على الرجال ان يكونو اصدقاء لى |
| Sevdiğiniz birini yeni bir ortamda bu kadar uzun süre bırakmanın çok zor olduğunu biliyoruz ama çoğu insanın alışmak için bu zamana ihtiyacı var. | Open Subtitles | نحن نتفهم انه صعب جدا ترك من تحب لوقت طويل في بيئة جديدة ولكن معظم الأشخاص يحتاجون لهذا الوقت لكي يتكيفوا |
| Okuldaki tek yeni kız olmanın çok zor olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | اسمعي ، انا اعرف انه صعب جداً ان تكوني الفتاة الجديدة الوحيدة في دفعتكِ |
| İnsanları izleyerek bunu anlamak yada bunu öğrenmek çok zor çünkü biz insanlarla iletişim kurarken herşeyi otomatik olarak yaparız. | TED | لقد اتضح انه صعب حقا لتعلم هذا او فهم هذا من مشاهدة الناس لاننا عندما نتفاعل نفعل كل هذه الاشارات تلقائيا |
| Charlie! Charlie, kontrol edemiyorum! Yön vermek çok zor. | Open Subtitles | تشارلي ،تشارلي ،لا استطيع القياده انه صعب ان تقود |
| İnanması ne kadar zor olsa da, Will kalmayı seçti. | Open Subtitles | كما انه صعب التصديق إلا ان ويل اختار البقاء |
| zor olduğunu biliyorum, fakat benim görevim, kalan Confessorlerin güvende olduklarından emin olmaktır. | Open Subtitles | اعرف انه صعب عليك, لكن واجبي الحفاظ علي حياة المؤمنات المتبقيات. |
| Evet, bir şeyi çalarken başarısız olmanın zor olduğunu biliyorum. Sadece dene. | Open Subtitles | نعم ، اعرف انه صعب عليك ان تسرقي بغباء لكن فقط ... |
| Dinle, Jason, bunun hepimiz için zor olduğunu biliyorum ayrıca eskisi gibi yardım etmen de takdire değer bir şey. | Open Subtitles | اسمع جيسون انا اعلم انه صعب عليك وأعتقد أنه من الرائع انك تساعدنا بطريقتك |
| zor olduğunu biliyorum fakat şimdiki zamana bağIı kalmaya çalış. | Open Subtitles | اعرف انه صعب لكن حاول ان تبقى بالزمن الحاضر |
| Haydi, aç dostum. zor olduğunu biliyorum ama yap. | Open Subtitles | هيا ارفعه اعرف انه صعب لكن حاول |
| zor olduğunu biliyorum, biraz çaba göstermelisin. | Open Subtitles | حسناً ، اعرف انه صعب لكن عليك بذل الجهد |
| Özür dilerim çünkü, bunun senin için ne kadar zor olduğunu hiç düşünmedim. | Open Subtitles | ....... اسفه انني لم لم افكر ابداً كيف انه صعب عليك |
| Nate, kardeşim olmanın, bazen zor olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | نايت انا اعرف انه صعب بأن تكون اخي |
| Bir türlü aklımdan çıkmıyor. çok zor. | Open Subtitles | لا يمكننى التوقف فى التفكير عنها انه صعب جدا |
| Bu benim için çok zor, çünkü Starkman asistan olarak kimi seçerse seçsin-- gerçekten arkadaş kalmak istiyorum. | Open Subtitles | انه صعب على لأننى أريد أن نبقى أصدقاء فى الحقيقه بغض النظر عن من سيختاره ستارك مان كـــ مساعد مدرس |
| Burada ki bütün her şeyin devam ettiğine inanmak çok zor, değil mi? | Open Subtitles | انه صعب التصديق كل الذي ذهبوا هنا أليس كذلك؟ |
| İnanmak çok zor biliyorum ama kanıtı tam orada duruyor. | Open Subtitles | انا اعرف انه صعب ان تصدق ذلك لكن الدليل هناك هناك |
| Çünkü genç olmak da en az yaşlı olmak kadar zor ve rahatsız edici diye düşünüyorum. | Open Subtitles | كما تعلم , بسبب انه صعب ومزعج كونك شابا مثل كونك عجوزا كما اعتقد |