| Bunu tartışma niyetim yok, çünkü siz onu görmekten vaz geçeceksiniz. | Open Subtitles | انا لم اناقش الامر معها ولا انوي ذلك لأنك ستتوقف عن مقابلتها |
| niyetim bir şeye cevap vermek değil. | Open Subtitles | سيد إدينجتون أنا لا انوي الإجابة على أي شيء |
| Hayatını bana göre değil, kendi keyfine göre ayarlıyor. Böyle yaşamaya niyetim yok. | Open Subtitles | انه قد رتب حياته لراحته هو وليس أنا انا لا انوي ان اعيش هكذا |
| Onu yakalayınca, ben de bunu sormak niyetindeyim. | Open Subtitles | عندما نمسكه ، انوي ان اسألهُ ذلكَ السؤال بالفعل |
| Bütün gece uyuma niyetinde değilim. | Open Subtitles | لم اكن انوي النوم الليل كله انا فقط توقفت |
| Şansın varmış Jason. Seni öldürmeyi çok istiyordum. | Open Subtitles | انت رجل محضوض ياجيسون كنت انوي قتلك اشنع قتلة |
| Ben de başkan seçilecek olursam bunu yapmayı amaçlıyorum. | Open Subtitles | وهذا ما انوي القيام به اذا انتخبت للرئاسة |
| Ağlarken görmek istememiştim. | Open Subtitles | كنت... ... لم اكن انوي مشاهدتها وهي تبكي. |
| İncil, bir erkeğin ağabeyinin dul eşinin ihtiyaçlarını karşılaması gerektiğini söyler ve ben de böyle yapmaya niyetliyim. | Open Subtitles | وأيضاهناكالانجيل.. في الانجيل ، ذكر ان الرجل يجب ان يعتني بأرملة شقيقه ، وأنا انوي فعل هذا. |
| Tamam, ama asla seni öldürmeyi planlamadım. | Open Subtitles | حسنا، لكني لم انوي قتلك ابدا |
| niyetim sizi hapse attırmaktı ve bunu yapabilecek biriyim. | Open Subtitles | انا كنت انوي ادخالك السجن وانا الوحيد الذي يمكنه ذلك |
| Hayat boyu bunu yapmaya niyetim yok. | Open Subtitles | انا لا انوي الجلوس وفعل هذا لبقية حياتي. |
| Bu insanlara gereğinden fazla hakarete niyetim yok. | Open Subtitles | لأنني لا انوي إهانة هؤلاء الناس واهم من ذلك |
| Savaş hala geliyor Charles ve benimde savaşmaya niyetim var. | Open Subtitles | , الحرب مازالت قادمة تشارلز وانا انوي الاشتراك بها |
| Ona Bayan Fairfax'i Bayan Knightley yapmak gibi bir niyetim olmadığını söyledim. | Open Subtitles | اخبرته انني لا انوي جعل الآنسه فايرفكس السيدة نايتلي |
| Ben de sana söz veriyorum ki, niyetim de o değil zaten. Villa'nın nerede olduğunu bilmiyorum sadece. | Open Subtitles | ليس هذا ما انوي فعله، أنا لا أعرف مكان الملجأ |
| -...ama onu bulmak niyetindeyim. | Open Subtitles | لكن أنا متأكد تماماً انوي إكتشاف ذلك انظرا نحن فقط نريد |
| Bence öyle değil. Bana ait olan yerde suyu boşaltarak arazimi kurutmak niyetindeyim. | Open Subtitles | حسناً , لم أحوزها كأراضي انا انوي تجفيفها لعمل مضخّات للحقول |
| Bir süreliğine birlikte geçireceğimiz son Noel olacaksa çok iyi geçmesini sağlamak niyetindeyim. | Open Subtitles | لو سيكون هذا آخر عيد ميلاد هنا لفترة فأنا انوي جعله جميلاً. |
| Peki, bu çiçeği mağdurları için, ben Crags dışarı bulmak için bize niyetinde şeydir. | Open Subtitles | حسنا , لضحايا هذا الجدري هذا بالضبط ما انوي اكتشافه من هذه الانقاض |
| Bunu sizinle konuşmak istiyordum. | Open Subtitles | آه عيد ميلادي , أتعلم كنت انوي أن أتحدث إليك |
| Ben de başkan seçilecek olursam bunu yapmayı amaçlıyorum. | Open Subtitles | وهذا ما انوي القيام به اذا انتخبت للرئاسة |
| Hiçbir zaman genetikçi olmak istememiştim. | Open Subtitles | لم اكن انوي ابداً ان اصبح عالم وراثة |
| Bizim seviyemizden altta da değil. Onunla evlenmeye niyetliyim. | Open Subtitles | وليس قطعة من طبقتنا انا انوي الزواج منه |
| Kalmayı planlamadım. | Open Subtitles | لم اكن انوي هذا |