| Korkarım sizin için bir şey yapamam bay Marriott. | Open Subtitles | اخشى اننى لااستطيع ان اقوم بأى شئ لك يا سيد ماريوت |
| İşte bu yüzden Leyla olmak istiyorum. Ben bunu yapamam. | Open Subtitles | لهذا اقول لك اعثري علي ليلي اخري لا استطيع ان اقوم بهذا |
| Ayrıca yapmaya bayağı hevesli olduğum özel bir projem var. | Open Subtitles | وايضاً يوجد لدي مشروع خاص بي اريد ان اقوم به |
| Benim yapmaya çalıştığım şey ise bunu insanların gözüne sokmak. | TED | وما احاول ان اقوم به في عملي هو ان القي بالضوء على هذه المشكلة |
| Belki de siz bir vaka sunmadan önce yuvarlak masada yapmalıyım. | Open Subtitles | ربما ان اقوم بمفاجأتها عند الطاولة المستديرة قبل ان تقدموا القضية |
| Büyük bir haber yapmam gerek, Emily. Öyle veya böyle. | Open Subtitles | اريد ان اقوم بسبق صحفى يا اميلى بطريقة او بأخرى |
| Hazır test ederken, birkaç idrar testi yapmamı da ister misin? | Open Subtitles | أتريدينى ان اقوم بفحص بول عشوائى بينما اعمل على هذا ؟ |
| Tek başıma yapamam ama. Yalnız olmaz bu iş. | Open Subtitles | ولا يمكنني ان اقوم بهذا وحيدا لا يمكنني ان اقوم بهذا بمفردي |
| Ailem taşındı. Bu yüzden bunu yapamam artık. | Open Subtitles | اصدقائي انتقلوا الان لذلك لا اقدر ان اقوم بذلك حالياً |
| Bunu yapamam, diyet yapmam lazım. | Open Subtitles | لاينبغي ان افعل هذا , يجب ان اقوم بعمل حميه |
| Sorun şu ki; yapamam. | Open Subtitles | حماية المدعي العام من جميع الفاي المشكلة الوحيدة انني لا اقدر ان اقوم بذلك |
| Bu yüzden bu sembolik yüzüşü yapmaya karar verdim, dünyanın tepesinde, buzlarla donmuş olması gereken, fakat şimdi süratle erimekte olan bir yerde. | TED | لهذا قررت ان اقوم بهذه السباحة الرمزية على راس العالم في مكان متجمد، و هو الان يذوب بسرعة. |
| Onu son yaptığımda, ortalık o kadar ısındı ki, elbiselerim yandı... onun için ben de bu gece hırsız dansını yapmaya karar verdim. | Open Subtitles | لأن آخر مرة فعلت ذلك ,الامور سخنت جدا من النوع المحروق لذا قررت ان اقوم رقصة سارق القطة و أنا سأتسلل عبر الباب الخلفي |
| Yanlış anlamayın, ben sadece işini yapmaya çalışan biriyim. | Open Subtitles | لا تفهمني خطأ انا فقط رجل احاول ان اقوم بعملي |
| Doğum günümde eğlenceli bir şey yapmaya söz verdim. | Open Subtitles | انا وعدته ان اقوم بشيئ ممتع في عيد ميلادي |
| "Duyularım hala yerindeyken, karar verdiğim şeyi yapmalıyım. | Open Subtitles | بينما مازالت حواسى ملكى فلابد ان اقوم بما هو منوط بى |
| Telefon görüşmesi yapmalıyım. Kiminle Rahul? | Open Subtitles | احتاج ان اقوم بمكالمة عاجلة لمن يا راهول؟ |
| Hayır. Eğer bunu yapacaksam kendi başıma yapmalıyım. | Open Subtitles | لا لا ، اتعرف اذا كنت سافعل ذلك ، فيجب ان اقوم به بنفسى |
| Gecenin bir yarısı kalkıp... yıllar önce yapmam gereken bu pisliği... öldürmekten korkuyorum. | Open Subtitles | ان اقوم بمنتصف الليل واقرر انه الوقت المناسب للقضاء على القمامه التي هنا |
| Bunun için dünyada kullanılan enerji ile ilgili bir analiz yapmam gerekti. | TED | كان علي ان اقوم بتحليل عن استخدام الطاقة في العالم .. |
| Sana fon müziği yapmamı ister misin? | Open Subtitles | فربما يمكنك توظيف الوحده هل تريديني ان اقوم بأداء اللحن من اجلك ؟ |
| Gizli bir tutkun, yapmamı istediğin farklı bir şey. | Open Subtitles | رغبة سرية ما ، مكان ما تود مني ان اقوم بحكه |