| Bir sonraki projemiz Norveç dışından da ilgi topladı. | TED | إذن مشروعنا التالي جلب لنا اهتمامًا من خارج النرويج. |
| Ana akım siyaset bilimcilerin bu konuya bu kadar az ilgi göstermesi, ne acıklı bir durum. | TED | أعتقد أنه لمن المؤسف أن النظرية السياسية السائدة تبدي اهتمامًا قليلًا جدًا للعواطف. |
| Babam ilgi gösterseydi iyi olurdu tabii. | Open Subtitles | لكان الأمر أيسر لو أنّ والدي أولاني اهتمامًا |
| Ben sadece o pek ilgi göstermediği hâlde geleceğini düşünerek umutlanmamalısın diyorum. | Open Subtitles | إنّما لا أودّك أن تعلّقي آمالًا على مجيئه، بينما لم يُظهِر اهتمامًا يُذكر بالعودة. |
| Yakışıklı öğretmenin kız öğrencilere biraz fazla ilgili olduğunu umursaman gerek. | Open Subtitles | كما ترين، عليك أن تولي اهتمامًا لو أنّ المدرّس المثير يهتّم أكثر من اللّازم بتلميذاته. |
| Yoksa neden kendi kanımdan, canımdan bir şeye ilgi göstereyim değil mi? | Open Subtitles | أقصد، فلمَ عساي أبدي اهتمامًا بلحمي ودمي؟ |
| Sen son 120 yılın her saniyesinde omzuma tünemişken nasıl ilgi isteyebilirim ki? | Open Subtitles | كيف عساي أبغي اهتمامًا وأنت تلازميني كظلّي طيلة 120 سنة؟ |
| İngilizce ve Arapça sekiz hafta süren denememizde, 300.000 insana ulaştık, hepsi cihadist bir gruba ilgi ve sempati duyuyorlardı. | TED | أثناء تجربتنا الممتدة لثمانية أسابيع في اللغتين العربية والإنجليزية، وصلنا إلى أكثر من 300000 شخص ممن أبدوا اهتمامًا أو تعاطفًا مع المجموعة الجهادية. |
| Evet. Açılış konuşmanıza büyük ilgi duyuyoruz. | Open Subtitles | لقد وجدنا اهتمامًا كبيرًا في كلمتكِ |
| İnanılmaz derecede ilgi gördü. | TED | وقد لاقت اهتمامًا كبيرًا. |
| İlgi istiyor sadece. | Open Subtitles | إنها تريد اهتمامًا لا أكثر. |
| Görünüşe göre Caleb, uyuşturucu işlerine beklenmedik bir ilgi gösteriyor. | Open Subtitles | -إنّ من الصعب معرفة ذلك . لكن يبدو أنّ (كايلب) يأخذ اهتمامًا شديدًا في تجارتهم للمُخدّرات. |
| Tess daha yeni beynini kızarttığı adamın bir anda ona ilgi göstermesinden az da olsa şüphelenmeyecek midir? | Open Subtitles | ألن ترتاب (تِسا) قليلًا حين يظهر رجلًا حرقت دماغه اهتمامًا مفاجئًا بها؟ |
| Politikaya ilgi göstermen pek sana göre değildir Walter. | Open Subtitles | حسنٌ، من الغريب أن تبدي اهتمامًا بالسياسة يا (والتر). |
| Felicity şu teknolojik şeylerine yeterince ilgi göstermediğimi düşünüyor. | Open Subtitles | أرأيت؟ تخالني (فليستني) لا أولّي اهتمامًا لكلّ الأدوات التقنيّة. |
| - Mesleki bir ilgi duyuyorum. | Open Subtitles | -أولي اهتمامًا مهنيًا |
| - Mesleki bir ilgi duyuyorum. | Open Subtitles | -أولي اهتمامًا مهنيًا |
| Takımın maçı kazandığını umursaman gerek. | Open Subtitles | عليك أن تولي اهتمامًا لو أنّ الفريق يفوز بالمبارة الكُبرى. |